Özel istihdam büroları kadınlar için ciddi sorunlara yol açacak
İSTANBUL – Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Üyesi Doç. Dr. Handan Çağlayan, “İşçiler, günümüzün küresel amele pazarının kiralanmayı bekleyen, gelecekleri, iş güvenceleri, sosyal güvenlik hakları olmayan paryaları oluyorlar. Kadınların istihdam edildiği işlere baktığımızda ya tekstil, giyim sanayi gibi alanlarda ya da hizmetlerde düşük nitelikli işlerde çalıştıklarını görüyoruz” dedi.
İktidar kadını hem evde hem de üretim alanlarında sömürmeye devam ediyor. Yaslarla güvenceye almak istediği güvencesiz esneklik kadınları iş hayatından uzaklaştırıp eve hapsedip itaat eden kadın yaratmak istiyor. Bunun son örneği AKPnin Torba Yasası ile kadınların karşına çıkarken, yasa ile tekrar gündeme gelen “Özel istihdam büroları” isimli sömürü şeklini KEİG Üyesi Doç. Dr. Handan Çağlayan ile konuştuk.
Özel istihdam büroları işverene kar getiriyor
Temel bir sosyal hak olan çalışmanın, kar amacı güden faaliyetlere konu olmasının olumsuz bir durum olduğunu belirten Handan, “Özel istihdam bürolarının ondan fazla çeşidi var. Bunlar arasında, güvenceyi ortadan kaldıran çeşidi, işçi kiralayan geçici olan istihdam büroları var. Dünya genelinde yaygın olan özel istihdam bürosu formu da bu zaten” dedi. Handan, aracılık yapanların etkili olmadığını çünkü işverenlere de bürolara da esas kar getiren modelin, bu geçici istihdam büroları olduğunu söyledi.
Parayı veren düdüğü çalıyor
“Geçici istihdam büroları işveren için karlı, çünkü sıfır maliyetle işçi alıp çıkarmayı sağlıyor” diyen Handan, işverenlerin kiralık işçileri çalıştırarak kıdem ödeme maliyetinden kurtulduklarını belirtti. İşverene işçi kiralayan geçici istihdam bürolarının da kar getirdiğini ifade eden Handan, “Çünkü kiraladıkları her işçi için işverenden komisyon alıyorlar. Kaybedenler ise çalışanlar. Çünkü onlar, günümüzün küresel amele pazarının kiralanmayı bekleyen, gelecekleri, iş güvenceleri, sosyal güvenlik hakları olmayan paryaları oluyorlar” diye konuştu. Handan, bütün emekçilerin kaybettiğini çünkü kiralık işçilerin varlığının sürekli çalışanların ücretlerini ve çalışma koşullarını da kötüleştirici bir baskı oluşturduğunu dile getirdi. “Bir laf vardır parayı veren düdüğü çalar” diyen Handan,”Geçici istihdam büroları da kar amacıyla çalıştığına göre, parayı kim veriyorsa onun haklarını ya da istemlerini önemser. Parayı ise işverenden alıyorlar” şeklinde konuştu.
Yasa ile işçi kiralamaların önü açılıyor
Özel istihdam bürolarının 2003 yılından beri yasada olduğunu belirten Handan, “Daha önce iş arayan ile işçi arayanlar arasında aracılık faaliyeti kamu tekelindeydi ve bunun için İş ve İşçi Bulma Kurumu vardı. 2003 yılında çıkarılan yeni İş Kanunu, bu faaliyetin kamu kurumunun yanı sıra özel istihdam büroları aracılığıyla yürütüleceğini düzenledi. Ardından İŞKUR kanunu çıkarıldı” diye belirtti. Handan, özel istihdam bürolarının, İŞKURun denetiminde faaliyete başladığını fakat faaliyet alanlarının özel sektörlerle ve işlevlerinin de sadece aracılık ile sınırlandırıldığını ifade etti. “Yani kamuda faaliyet yürütmeleri ve işçi kiralamaları yasaktı” diyen Handan, “Şimdi Meclise gelen son yasa tasarısı ile işçi kiralamalarının da önü açılıyor. Daha önce birkaç kez benzer yasa tasarıları meclise getirildi ama sendikaların muhalefeti sonucu ya 2009da olduğu gibi Cumhurbaşkanı vetosu nedeni ile yasalaşamadı ya da meclise gelmeden geri çekilmek zorunda kaldı” ifadelerinde bulundu.
Kadınların çalışma koşulları insana yaraşır değil
Özel istihdam bürolarının geçici ve güvencesiz çalıştırma koşulları yüzünden kadınların evlere kapatılmak istendiğini söyleyen Handan, “Türkiyede kadın istihdamı ile ilgili temel sorunların başında bakım yükümlülüklerinin çalışmaya engel olması ve çalışmak isteseler bile, kadınlar için insana yaraşır işlerin yeterince yaratılmaması geliyor. Bu nedenle kadınların işgücüne katılma oranı düşük” diye ifade etti. Handan, ortalama üç kadından birinin işgücüne dâhil olduğunu ve kentsel kadın işsizlik oranlarının da erkeklerinkinden yüksek olduğunu belirtti. Kadınların evlerinden çıkıp çalışmak istemeleri dışında insanca koşullarda çalışabilecekleri işlerin çok sınırlı olduğunu söyleyen Handan, “Kadınların istihdam edildiği işlere baktığımız da ya tekstil, giyim sanayi gibi alanlarda ya da hizmetlerde düşük nitelikli işlerde çalıştıklarını görüyoruz “dedi.
Kadınlar arasında ciddi sorunlara yol açacak
“Bu sorunların üzerine bir de yarı zamanlı çalışma ve kiralık işçi uygulaması getiriliyor” diyen Handan, “Yarı zamanlı çalışma doğum sonrası ya da öğrencilik gibi dönemlerde bir süreliğine düşünülebilir. Ama temel bir çalışma modeli olarak sunulduğu zaman kadınlar açısından ciddi sorunlara yol açacak. Çünkü yarı zamanlı çalışınca ücret ve hak kayıpları olacak” diye ifade etti. Handan, çalışanların emekliliklerinin kesileceğini, çalışma yıllarının yarım hesaplanacağını ve bunun sonucunda da emekliliğin hayal olacağını da vurguladı.
Güvencesiz ve düzensiz işler
Kiralık olarak çalıştıklarında kıdem tazminatı hakları da olmayacağını dile getiren Handan, “Dolayısıyla tümüyle güvencesiz ve düzensiz işler olacak çalıştıkları işler. Bu ise çalışma hayatında katmanlaşmanın kadınlar aleyhine derinleşmesinden başka sonuç vermeyecek” dedi. Handan, kadınların çalışma hayatından tümüyle çekilemeyeceklerini çünkü hayatın yoksulluk gibi gerçekleri olduğunu bu nedenle çalışmak zorunda olduklarını ifade etti. Kadınların bir yandan çocuk doğuracaklarını söyleyen Handan son olarak, “Geleneksel bir yandan toplumsal cinsiyet rollerinin sınırlarına çekilecekler bir yandan da güvencesiz işlerde ve geçici sürelerle çalışmaları beklenecek” diye konuştu.
* Bu haber 16 Şubat 2016’da Jinha‘da yayımlanmıştır.