OHAL KEİG ÇALIŞMALARINI NASIL ETKİLİYOR?
2008 yılında kurulmuş olan Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG), 16 ilde 30 kadın örgütüyle, emek ve sosyal politika alanında çalışma yürüten tek kadın platformudur.
KEİG, özellikle çocuk, bakım ve eğitim hizmetlerinin genişletilmesi, yerel yönetim ve merkezi kamu kurumlarının kadın istihdamına yönelik çalışmalarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve teşviki noktasında çok önemli sonuçlar aldı. Sosyal Güvenlik Yasası, kadın kooperatifleri, sosyal haklar, özel istihdam büroları gibi araştırmalarıyla kadın emeği ve istihdamı alanında referans kaynağı oldu.
Ancak bugün, OHAL gerekçe gösterilerek yaratılan iklim, kadınların eşit ve özgür yaşam vurgusunu siyasetin kriz koşullarına kurban ediyor.
Üye örgütlenmelerimizden Kadın Emeği Çalışan Feminist Akademisyenler (KEFA) üyesi üç arkadaşımız görevlerinden ihraç edildi/ uzaklaştırıldı. Van’da ve Diyarbakır’da KEİG çalışmalarının yürütücüsü olan VAKAD’ın ve SELİS’in kapısına kilit vuruldu. Pek çok ilde şiddetle mücadele, istihdam gibi alanlarda rehberlik yapabilecek kadın örgütü kalmadı. KEİG üyeleri arama ve baskılar nedeniyle kendilerini kapanma tehdidi altında hissediyor. Özellikle doğuda çalışma yürüten üyelerimiz, derneklerinin bulunduğu sokağın polis ablukasına alınmasının kadınları ürküttüğünü, dernek çalışmalarına katılımlarını engellediğine dikkat çekiyor. Üyelerimizin çalışmaları artık yerel basında haber yapılmıyor. İmzalanan bazı fon sözleşmeleri OHAL gerekçesiyle geri çekiliyor. Kamu kurumlarında yaşanan işten çıkarmalar ve darbe girişimi gündeminin belirleyiciliğinde ortaya çıkan istikrarsızlık hizmetlerin sunumunda, işlerin halledilmesinde kişisel ilişkileri daha da belirleyici hale getiriyor.
Kamu kurumlarından randevu alınamıyor, çocuk bakımı hizmetlerinin yaygınlaştırılması gibi talepler eril siyasetin büyük iddiaları karşısında değersizleştiriliyor. Savaşın toz bulutu arasında yapılan yarı zamanlı/geçici çalışma ve özel istihdam büroları gibi düzenlemeler, kadın emeğinin fırsattan istifade edilerek hedef alındığını gösteriyor. Cinsiyet eşitliği konusunda önemli adımlar atmış olan yerel yönetimlere kayyum atanmasıyla kadın çalışmalarının sonlandırıldığını, sendikal faaliyetlerin sekteye uğratıldığını izliyoruz.
OHAL gerekçesiyle kadın örgütlerinin önüne konulan bu tablo; emek, eşitlik, katılım, örgütlenme gibi hayati değer ve mekanizmaların gaspedildiğinin resmidir. Olağanüstü hal, demokratik değerlerin yaşam dışına atılmasına yönelik bir yaptırımdır. Kadın örgütleri, bu topraklarda özgür ve adil bir hayatın yeşermesinde en önemli aktörlerden biridir.
KEİG olarak kadın emeğinin görünür kılınması, kadınların çalışmasının önündeki erkek egemen yargıların ve cinsiyetçi işbölümünün ortadan kaldırılması için faaliyetlerimize ısrarla devam edeceğimizi duyuruyor; bütün bu değerlerin gerçekleşebilmesinin zemini olarak barışın olağanlaşabildiği, muhalif seslerin bastırılmadığı bir toplum için sürdürdüğümüz çabalardan da vazgeçmeyeceğimizi hatırlatmak istiyoruz.
KEİG PLATFORMU
Aralık 2016