Derya Ceylan/ Jinha
İSTANBUL – Ekonomiye dair kullanılan kavramlar hakkında kadınların ne düşündüklerine dikkat çeken KEİG Platformu üyesi Meltem Arıoğlu Pultar, kadınların ekonomiden anlamadığına dair bir izlenim yaratılmaya çalışıldığını belirtti. Meltem, yaratılmak istenen bu izlenimde medyanın etkisinin büyük olduğunu dile getirerek, kadınların deneyimlerinden medyada kadın ve ekonomi ayrımının açık bir şekilde işlendiğini söyledi.
Kadın Emeği İstihdam Girişimi Platformu (KEİG), istihdam, enflasyon, finans tazminat gibi sözcükler ile içi boşaltılmış ekonomiye dikkat çekmek için, kadınların deneyimlerini paylaştığı videolar hazırladı. KEİG hazırladığı videolar ile emek, çalışmak, tüketim, ev işi, cinsiyete dayalı iş bölümü, emeklilik gibi gündelik hayatımızın içinde önemli bir yer tutan bu kavramları kadınların nasıl karşıladığına dikkat çekti. KEİG Platformunda yer alan Meltem Arıoğlu Pultar, ekonomiye dair kullanılan kavramlara açıklık getirmek için hazırladıkları videolar ile kadınların deneyimlerini ve ekonomiye dair görüşlerine yer verdiklerini kaydetti. Meltem, “Bu videolar ile 10 tane farklı iş alanında çalışan kadınları bir araya getirdik. Onları farklı kavramlarla ilgili kendi hayatlarında bu kavramlarla nasıl karşılaştıklarını, nasıl deneyimlediklerini, nasıl yaşadıklarını sorduk, onlarda açık yüreklilikle ve çok basit bir dille bu kavramları kendilerine göre kendi hayatlarında nasıl pratik ettiklerini açıkladılar” diyerek hazırlanan videolara ilişkin bilgi verdi.
Kadınlar ekonomiden ne anlar algısını yıkmak istedik
Kadınların ekonomiden anlamadığına dair bir izlenim yaratılmaya çalışıldığını kaydeden Meltem, bu izlenimin yaratılmasında medyanın büyük rolü olduğunu ifade etti. Meltem, medyanın kadını ve ekonomiyi ayrı birer konu olarak ele aldığını söyleyerek, hazırladıkları videolarda kadınların deneyimlerinden medyada kadın ve ekonomi ayrımının açık bir biçimde işlediklerinin görebildiklerini dile getirdi. Meltem sözlerine şu şekilde devam etti: “Aslında konuştuğumuz dil, kendi hitap ettiğimiz kitleye bile fazla ekonomik. Onlara yabancı bir şekilde geldiğini gördük. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde aslında kadınların ekonomiden anladığını, onların da ekonominin merkezinde olduğunu, hem ev içerisindeki emeği gereği, hem de istihdama katılım gereği. Günlük hayatımızda sadece bir evin ekonomisini yönetmek bile ekonominin çok merkezinde bir şey olduğundan yola çıkarak, kadınların bu kavramları kendileri tanımladığında nasıl bir şey ortaya çıktığını görmek istedik. Dolayısıyla hem kendi içimizde bu akademik dili biraz kırıp, ekonominin içinde ne anladığımızı kendi hayatımızda bunları nasıl deneyimlediğimizi görmek açısından, hem de genel olarak kadınlar ekonomiden ne anlar algısını bir parça yıkmak açısından böyle bir video yapmaya karar verdik.”
Kavramlar hayatımızın çok içerisinde
Ekonominin medyada gündelik hayattan uzak bir şekilde tanımlandığını kaydeden Meltem, kullanılan kavramların halkın dilinden uzak kavramlar olduğunu belirtti. Ekonominin kendi içerisinde bir işleyişe sahip olduğunu belirten Meltem şöyle devam etti: “Birde insanların kendi günlük hayatlarında yaşadığı bir ekonomi varmış gibi bir algı oluşturuluyor. Haberlerde, gazetelerde, televizyonlarda, ekonomi programlarında hakikaten dinlediğimiz zaman ya da gazetelerin ekonomi finans sayfalarına baktığımız zaman, gerçekten hayatımızdan çok uzak bir ekonomi tanımı görüyoruz. Halbuki öyle değil, çünkü ekonomi günlük hayatımızda direk harcamalarımızı her türlü aktivitelerimizi etkileyen bir şeydir. Bizde böyle bir yerden yola çıktık. Kadın örgütleriyle yaptığımız toplantılarda ekonomi ile ilgili biraz akademik bir dil kullandığımıza yönelik bize eleştiride bulunmuşlardı. Bunun için de ne yapabiliriz diye düşündüğümüzde aslında istihdam, ekonomi, finans, tüketim, emeklilik gibi kavramlar akademik bir perspektifle aktarıldığı zaman sanki bizlerden uzak bir kavrammış gibi ortaya çıkıyor ve bu kavramlara yabancılaşılıyor. Oysa bu kavramlar hayatımızın çok içindedir.”
Kadın istihdamı yüzde 20’lerde
Türkiye genelinde kadın istihdamının aşağı düzeylerde olduğunu ifade eden Meltem, istihdamın 10 yıl öncesini ve sonrasının karşılaştırılmasına bakıldığında yüzde 6 oranında bir gelişme kaydettiğini söyledi. Meltem, kadın istihdamının Türkiye’de şu anda yüzde 20’lerde olduğunu kaydederek, buna karşın erkeklerin istihdam oranının ise yüzde 70 olduğuna dikkat çekti. Meltem, kadın istihdamında özellikle tarım alanında çok geride olduğunun altını çizerek, kadınların bu durumdan fazlasıyla etkilendiğini söyledi. Meltem ayrıca, “Bunların dışında ev içinde çok ciddi bir emek söz konusudur. Çalışmıyorum diye kendini nitelendiren kadınlar neredeyse hepsi ev içerisinde çalışıyor. Evin her türlü işini, çocuk bakımını, yaşlı bakımını, evin bütün temizlik işlerinin tamamen kadınlar üzerinde olduğunu görüyoruz” diyerek, ekonomik açıdan bir ücretlendirilme ile karşılığının olmadığını belirtti.
Kadınlar iş hayatında ikinci olarak görülüyor
Kadınların istihdam biçimlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını ifade eden Meltem, “Büyük oranda bildiğimiz istihdam şekillerinin dışında istihdam görüyoruz. İşte sözleşmeli çalışma, part-time çalışma, sigortasız çalışma, düzenli gelir elde edilmeden ev eksenli çalışma gibi birçok çalışma biçiminden bahsediyoruz. Bu çalışma biçimleri de kadının birincil görevi bakım ve temizlik ve ev içi işler olarak görüldüğünden iş hayatındaki durumu hep ikincil olarak görülüyor. Dolayısıyla bu işler, hep kadınlara kalıyor. Bu algının genel olarak değişmesi lazım. Tabii ki hükümet politikaları da bunu destekliyor” diye konuştu.
* Bu haber, 4 Haziran 2015’de Jinha‘da yayımlanmıştır.