Özel İstihdam Büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisinin kurulmasını öngören tasarı geçtiğimiz günlerde Mecliste görüşülerek kabul edildi.
KEİG Platformu olarak bu tasarıya dair yaptığımız araştırmayı kamuoyu ile paylaşmış ve bu uygulamanın kadınlar ve işçiler açısından yaratacağı sorunlara dair endişelerimizi dile getirmiştik (Araştırma için bkz. http://www.keig.org/?p=3125).
Kamuoyunda kiralık işçilik olarak bilinen bu uygulama uzun süredir AKP hükümetinin gündeminde idi. Bu doğrultuda 2009 yılında hazırlanan bir torba yasa maddesi, sendikaların ortak muhalefeti sonucunda çalışanları korumak için gerekli düzenlemeleri içermediği ve “işçilerin emeğinin istismarına ve insan onuruna yakışmayan durumların doğmasına, olumsuz uygulamalara ve çalışma barışının bozulmasına yol açabileceği” gerekçesiyle dönemin cumhurbaşkanı tarafından veto edilmişti. Aynı doğrultuda Meclis gündemine getirilen tasarıların sonuncusu sendikaların ve muhalefet partilerinin tepkilerine rağmen ne yazık ki 6 Mayıs günü Meclis’ten geçirildi.
İş ve ücret güvencesini ortadan kaldıran, sosyal güvenlik haklarını tehlikeye atan, işvereni işçinin hakkı olan kıdem tazminatı yükümlülüğünden kurtaran, örgütlenme, grev ve toplu sözleşme gibi hakları yok eden, emekliliği olanaksız kılan, işçileri, ama özellikle kadınları sürekliliği olmayan ve düşük ücretli işlere mahkûm eden bu uygulamaya karşı olduğumuzu tekrar ediyoruz.
Yasaya göre aynı iş için 6 ay geçmeden yeniden işçi kiralanamayacakken bu sınırlama mevsimlik tarım işçiliği, temizlik, hasta, yaşlı ve çocuk bakım hizmetleri gibi ev hizmetlerinde geçerli olmayacak. Ev hizmetlerinde çalışanların büyük çoğunluğunun kadın olduğu göz önüne alındığında, bu uygulamadan en fazla kadınların etkileneceği açıktır. Kamuoyunda modern kölelik, işçi simsarlığı olarak nitelendirilen kiralık işçilik uygulaması doğrudan emeğe saldırıdır.
Sadece sermayenin ve patronların çıkarları üzerine kurulan bir ekonomi istemiyoruz. Çünkü bunun emeğe saldırıyı artırmadan hayata geçirilemeyeceğini biliyoruz. İnsanların hayatlarını sürdürmeye ve insanca yaşamalarına elverecek güvenceli işlerin giderek daha fazla yok olduğunu görüyoruz. Nüfusun yarısını oluşturan kadınların ise bu yapı içerisinde iyi işlerden ve istihdamdan daha fazla koparılmasını kabul etmiyoruz. Bu nedenle emeğimize ve insanca çalışma olanaklarımıza yapılan tüm saldırılara karşı mücadeleye hep birlikte devam etmemiz gerektiğini tekrar vurgulamak istiyoruz.
Konuyla ilgili daha önce yaptığımız değerlendirmeye ulaşmak için: http://www.keig.org/?p=635
Konuyla ilgili hazırladığımız bülten ve görsellere ulaşmak için: http://www.keig.org/?p=3175
KEİG Platformu