15 ilden 31 kadın örgütünün üyesi olduğu Kadın Emeği ve İstihdamı
Girişimi (KEİG) Platformu, 7 Haziran seçimleri öncesinde, Meclis’te
bulunan 4 partinin seçim beyannamelerini kadın emeği ve istihdamı
açısından değerlendirdi.
Partilerin seçim vaatlerinin kadınların görünmeyen emeği, istihdama katılımı,
işyerinde karşılaştıkları ayrımcılıklar ve sosyal haklar temelinde analiz edildiği
açıklamada, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından umut vaat eden parti olarak
HDP’nin öne çıktığı görülüyor.
Kadınların hane içindeki karşılıksız emeği
Açıklamada kadınların mücadelesi sonucunda bu seçimlerde kadınlara yönelik vaatlerin öne çıktığı söyleniyor. Beyannamelerde AKP ve MHP’nin kadınları aile içinde gördüğü, CHP’nin kadın-erkek eşitliğini vurguladığı, HDP’nin ise erkek egemen toplumsal yapıda bir dönüşüm hedeflediği belirtiliyor.
Kadınların sorumluluğunda görülen çocuk bakım yükünün HDP dışında daha çok iş ve aile yaşamının uyumlaştırılması kapsamında ele alındığı belirtilen açıklamada, AKP ve MHP’nin konuyla ilgili vaatlerini kadınların aile içindeki sorumluluklarını aksatmayacak şekilde sunduğu ifade ediliyor. CHP ve HDP’nin bakım işlerinin toplumsal olarak kadınlara yüklendiği tespitine yer verilirken, HDP dışında hiçbir partinin ev ve bakım işlerinin tümünü erkeklerin kadınlarla eşit şekilde paylaşmasına yönelik vaadi olmadığı vurgulanıyor.
Kadın istihdamında mesleki eğitim ve girişimcilik
KEİG’in açıklamasına göre beyannameler, kadın istihdamını arttırmada çoğunlukla mesleki eğitimler ve girişimciliği hedefliyor. AKP ve MHP, kadınlar için esnek çalışmayı teşvik ederken, girişimciliği de kadın istihdamını arttırma yöntemi olarak görüyor. Ancak açıklamada, şu anki haliyle girişimciliğin kadınlar için sorunlu bir alan olduğu belirtilirken, gerekli mekanizmalar kurulmadan kadınlar için iyi bir seçenek olarak sunulması da eleştiriliyor. Ayrıca, AKP ve MHP’nin kadın istihdamını daha çok ülkenin ekonomik kalkınması bağlamında ele aldığı ifade edilirken, CHP ve HDP’nin ise kadınların ekonomik bağımsızlığına vurgu yaptığı belirtiliyor.
Açıklamada belirtildiğine göre CHP, kadın istihdamında nitelikli ve güvenceli bir artışı hedeflerken, girişimciliği esas faaliyet olarak ortaya koymuyor, mesleki eğitim sisteminde ise kadınlar lehine değişiklik önerileri getiriyor. HDP’nin ise kadın istihdamının tam zamanlı ve güvenceli olarak arttırılması, kadınların hem ev içinde hem çalışma yaşamında görünmeyen emeğinin görünür hale getirilmesi için somut düzenleme ve yapısal değişiklik önerileri vaat ettiği belirtiliyor. Bunun yanında HDP’nin ev işçisi ve mevsimlik tarım işçisi kadınların sorunlarına yönelik kadın örgütlerinin tespit ve taleplerine beyannamesinde yer verdiği dile getiriliyor. CHP ve HDP ayrıca, kadınların işyerinde karşılaştıkları cinsel taciz, mobbing, düşük ücret uygulamaları gibi ayrımcılıklara da son verilmesini vaat ediyor.
Sosyal yardımlar kadınları hane içinde ikincilleştiriyor
AKP ve MHP’nin sosyal haklar konusunda “muhtaçlık” temelli bir anlayışı benimsediği belirtilen açıklamada, “İki beyannamede de birey değil hane temelinde yardım sağlamak hedeflenirken, kadınların aile içindeki geleneksel rolleri de yardımlar yoluyla pekiştiriliyor,” deniliyor. Açıklamada CHP’nin vaat ettiği Aile Sigortası ödemelerinin kadınlara verileceği belirtilirken, bunun CHP’nin kadınlar için öngördüğü ekonomik bağımsızlık vaadi ile çeliştiği de vurgulanıyor. HDP’nin ise sosyal yardım yerine, yoksul olsun olmasın her vatandaşın eşit şekilde yararlanabileceği sosyal destek uygulamasını vaat ettiği ifade ediliyor.
Beyannamelerde engelli kadınlar ve LGBTİ bireyler
Açıklamanın son bölümünde yalnızca HDP’nin engelli kadınların sorunlarına değindiği ve buna yönelik vaatleri bulunduğu belirtiliyor. CHP’nin beyannamesinde genel olarak engelli bireylere değinilse de, engelli kadınların farklılaşan sorunlarından bahsedilmediği ifade ediliyor. MHP ve AKP’nin ise engelli bireyleri daha çok “korunması gereken bir grup” olarak sosyal yardım ekseninde değerlendirdiği belirtiliyor.
Açıklamaya göre LGBTİ bireyler AKP ve MHP’nin beyannamelerinde bulunmazken, CHP’de İstanbul temelinde bir “kültür sorunu” olarak ve genel anlamda ayrımcılıklarla mücadele çerçevesinde ele alınıyor. Beyannamesinin bütününde erkek egemen toplumsal yapıyı dönüştüremeye yönelik vaatleri bulunan HDP’nin ise konuyla ilgili, “LGBTİ’lerin eşit, özgür ve onurlu yaşam hakkı” başlığı altında daha ayrıntılı bir değerlendirme yaptığı belirtiliyor.