15-16-17 OCAK 2015
Toplantıya katılan örgütler: EVKAD, Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği, KEİD, Koza Kadın Derneği, ELDER, GİRKA-KOP, GİKAD, KADAV, KEFA, Petrol İş Kadın Dergisi, BEKEV, ÇEKEV, Mersin BKD, KARKAD-DER, VAKAD.
Toplantının ilk gününde KEİG Stratejik Plan Çalışması’nın değerlendirilmesi yapıldı. Yerel seçimler öncesi belediyelerden taleplerimizi oluşturup, bulunduğumuz illerdeki belediyelere ilettik. Henüz tüm belediyeler stratejik planlarını yayınlamadıkları için hangi taleplerimizin gündeme getirildiğini ve stratejik planda yer bulduğunu bilmiyoruz. Bazı belediyeler taleplerimizle ilgilenip iletişim kurarken, bazı belediyeler çalışmayla çok ilgilenmediler ve görüşmek için randevu da vermediler. Bu çalışma, belediyelerin kadın örgütleri tarafından izlendiklerini bilmeleri açısından önem taşıyor. Bundan sonraki süreçte stratejik planların izlenmesi önemli. İzleme önerileri:
-Danışma kuruluna girmek
-Belediyeyle yüz yüze görüşmeleri sürdürmek
-Kadın belediye meclis üyeleriyle ilişki kurmak
-İhtisas komisyonlarını izlemek
Toplantının ikinci gününün ilk oturumunda eğretileşme araştırması konuşuldu ve değerlendirildi. Herkes kadın istihdamının artmasını istiyor, ama asıl bir istihdam istiyoruz? Kadın istihdamının sayısal olarak artması kadar, istihdamın niteliğinin de artmasını istiyoruz. Eskiden kayıt dışı işler, bazı bölgelerde ayrımcılık ya da eğitimsizlik vs. sonucu gündeme gelirken, artık herkes için kayıt dışı ve kötü işlerden bahsedebiliyoruz. Kayıtlı, eğitimli işgücünde de kötü işler var, özellikle kadınlar için.
Eğretileşmenin özellikleri: alternatifsizlik, çalışan yoksulluğu, geleceğe dönük belirsizlik, güvencesizlik ve kötü çalıma koşulları, örgütlenememe. Bu özellikler ne şekilde ortaya çıkıyor: geçici iş sözleşmeleri (5 yılın altı), mevsimlik sözleşmeler, taşeron çalışma, bağımsız üstleniciler (fason), kendi hesabına çalışma (istismar edici stajyerliği de kapsar)…
Son gündem, kadın istihdamı paketi! Yeni paketten kamuda kadınların yarı zamanlı çalışması çıktı!
Kadınlar part-time çalışsın, part-time anne olsun mantığıyla oluşturulmuş bir paket gündemde. Doğum izninden sonra ilk çocuk için 2 ay, 2’nci için 4 ay, 3’üncü için de 6 ay yarı zamanlı çalışma olacak, devlet tam zamanlı maaşı ödeyecek, çocuk 5 buçuk yaşına gelene kadar da kadın yarı zamanlı çalışabilir; ama burada tam zamanlılık üzerinden ödeme yok, kadınlar yarı zamanlı ücret alacak. Tam olarak istihdam olmayan, geçici/eğreti çalışma biçimlerinin istihdam kapsamında gösterilmesi gündemde. Bu çalışma biçimleri ne sosyal hak kazandırıyor ne yoksulluğu azaltıyor ne de güvence sağlıyor…
Eğretileşme araştırması, kadın istihdamının getirildiği durumu birçok boyutuyla ele aldığı için araştırmanın yaygınlaştırılmasının önemli olduğunu konuştuk. Bunun için üniversitelerle birlikte hem üniversite içinde, hem de kamuoyuna açık toplantılar yapmayı kararlaştırdık. Bununla ilgili her il için önerilerimizi yazıp, KEİG grupta tartışacağız.
Toplantının ikinci gününde KEİG olarak yürüteceğimiz “kadın kooperatifleri” konulu araştırmamızı da tartıştık. Bu araştırma konusunu geçen genel kurulda beraber belirledik. Bazı KEİG üyelerinin bu tip oluşumlardan oluşması ve böyle bir ihtiyaç çıkması araştırma konusunun belirlenmesinde etkili olmuştu.
Kadın kooperatifleri hakkında birtakım çalışmalar var; ama genelde yasal açıdan inceleme ve uygulamada ne tür sıkıntıların olduğuna yönelik. Biz biraz daha eleştirel bir yerden bakmak istiyoruz. Kooperatifler, gelir getirici mi, refahımızı arttırıyor mu, dayanışma açısından kadın örgütlenmesi konusunda nerede duruyor?
Sorular:
1-Kadın kooperatifleri işgücü piyasasında ne ifade ediyor, potansiyeli ne?
2-Kadınların güçlenmesi, çeşitli toplumsal süreçlere katılımı açısından ne ifade ediyor, ne edebilir?
*Sadece var olan değil, kapanmış kooperatiflerle de görüşeceğiz. Ayrıca kooperatifleşmemiş; ama kooperatif benzeri yapılar gösteren yapılarla da görüşeceğiz.
İller: İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Diyarbakır.
Kooperatiflere, sosyal ve ekonomik saiklerle gelen kadınlar var, bunlar zaten iç içe. Kooperatif benzeri örgütlenmeler de olabilir. Bunlar neden başarısızlığa uğruyor, biz bunu nasıl başarılı hale getirebiliriz? Birçok sosyal kalkınma projesi kooperatif kurulmasıyla sonuçlanıyor; ama bunlar sonra kapanıyor. Biz bu başarısızlık hikâyelerinden kendimize bir dil çıkarabiliriz. Erkek egemen sistemi eleştiren ve kadınlar arası dayanışmayı güçlendiren bir noktadan bakabiliriz. Hangi aktörler müdahale ettiği zaman nasıl bir şey ortaya çıkıyor? Çünkü öz örgütlenmeyle ortaya çıkan şeyler hep daha başarılı oluyor. Var olan kooperatifler nasıl sürdürülür meselesi değil de başka bir bakış açısından bakmaya çalışacağız.
Toplantının ikinci günündeki diğer oturumda KEİG politika raporunun sunumu yapıldı ve konuyla ilgili tartışmalar yürütüldü.
Devlet kurumları 10. Kalkınma Planı’nı esas alarak kendi planlarını hazırlıyor, bunları inceleyip kadın emeği ve istihdamı alanında neler düşünüyorlar ve bizi neler bekliyor, bu raporda buna baktık. Birçok konuyu dahil ettik. Bugün 3 konu üzerine odaklanacağız, bu konular KEİG çalışma gruplarıyla da bağlantılı.
Erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetleri
-Aile ve Nüfusun Dinamik yapısının korunması diye, daha önceki kalkınma planlarında olmayan bir bölüm mevcut. Gene stratejik planda daha önce olmayan Aile ve Kadın diye bir bölüm var. Burada asıl amaç ailenin güçlendirilmesi, bunu yapacak olan da kadın. Davutoğlu’nun son açıklamasından buradaki politikaların daha detaylandırıldığını görüyoruz. Mesela babaya 3 günlük doğum izni 10 güne çıkarıldı. İlk çocuğa 300, ikinciye 400, üçüncüye 600 TL doğum parası var. Evliliğin teşviki-çeyiz parası veriliyor. Nüfusu 100 binin üzerindeki belediyelere kreş açma zorunluluğu getiriliyor.
Sosyal hizmet ve yardımlar
-10. Kalkınma Planı – Aile Refahının ve Nesiller Arası dayanışmanın arttırılması, tüketim alışkanlığının kazandırılması gündeme getiriliyor. Sosyal hizmet ve yardımların aile odaklı olarak dönüştürülmesi söz konusu: ASP bu yardımları dağıtıyor ve onların vizyonu “mutlu birey ve güçlü ailelerden oluşan müreffeh bir toplum”. Yaşlı bakım merkezlerinin kapatılacağı söyleniyor, yatalı bakım hizmetlerinin azaltılacağı. Eve gelecek ya da gündüz bakım merkezleri. Evde bakımı destekleyecek. Engelli bakımında bakım aylığı alanların sayısı artmış durumda. Bu yardımı herkese vermiyorlar, engellilik durumu %50 üzeri olacak…
-ASDEP – Aile ve Sosyal Destek programı, yoksul aileler için uygulanan bir program. Bu programın elemanları evlere gidip bunun uygun kullanılıp kullanılmadığını denetleyecekler, uygun değilse alacaklar parayı, vs.
Kayıt dışı çalışma
Ulusal İstihdam Stratejisi’nde de kadın istihdamında yüksek kayıtdışılık bir sorun olarak ele alınıyor. Çözüm: esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılması ve kayıtdışı çalışmanın yaygın olduğu ev-eksenli ve ev hizmetlerinde çalışanların iş ve sosyal güvenlik mevzuatına eklemlenmesi olarak sunuluyor.
“Ev hizmetlerinde ve ev eksenli çalışan kadınların ödedikleri isteğe bağlı sigorta primlerine yönelik teşvik sağlanacaktır” deniliyor bir de. Bu kapsamda SGK’nın pilot projesi var. SGK prim teşviki düşünülüyor bir proje kapsamında. Çocuk 2 yaşına gelen kadar 300 euro gibi bir para verileceğinden bahsediyorlar, ama proje bitince ne olacak, vs. hiç konuşulmuyor.
Toplantının son gününde KEİG’e yeni üyelikler, üyeliği sürdürme, iletişimin nasıl sürdürüleceği, KEİG toplantılarına katılım ilkeleri gibi konular konuşuldu. Karma örgütlerdeki kadınların ayrı bir inisiyatif kurarak KEİG’e üye olması kararı alındı. KEİG’e üyeliğin sürdürülmesinde, toplantıya ve KEİG çalışma gruplarına katılımların önemli kriterler olarak düşünülebileceği konuşuldu. KEİG içi iletişimin kolaylaşması için her örgütten 1 iletişim kişisinin olması kararlaştırıldı. Toplantılara katılımda ise ön hazırlık yapılması, çalışmaların ve gündemin önceden paylaşılması ve herkesin üzerinde düşünerek toplantıya katılımı gibi ilkeler kabul edildi. Ayrıca toplantılara katılımda 1 kişinin sabit 1 kişinin değişimli katılmasının daha iyi olacağı kararlaştırıldı.
Son oturumda ise KEİG çalışma gruplarının konuları tartışıldı.