KEİG Platformu 10. Genel Kurul Toplantısı, 3 Ekim 2015, Ankara

KEİG Platformu 10. Genel Kurul Toplantısı

3 EKİM 2015, ANKARA


Toplantıya katılan örgütler: Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği, KA.DER, Ordu Kadını Güçlendirme Derneği, KADAV, DİSK Kadın Komisyonu, Çanakkale Girişimci Kadınlar Üretim ve Pazarlama Kooperatifi, Emek Benim Kadın Derneği, BEKEV, ÇEKEV, ELDER, GİKAD, İKDD, EVKAD, Trabzon Yaşam Kadın Merkezi/Kooperatifi, İmece Ev İşçileri Sendikası, Koza Kadın Derneği, KEİD, Petrol İş Kadın Dergisi, Selis Kadın Danışmanlık Merkezi, Mersin BKD, VAKAD, KEFA.

     I. Oturum

Toplantının ilk oturumunda üyeler arası ilişkiler ve iletişim değerlendirildi. Hem mail hem de sosyal medya üzerinden iletişim halindeyiz. Çalışma grupları için facebooksayfaları var. Etkinliklerle ilgili tüm haberler web sitesine konup sonra mail grubu ve sosyal medya hesapları üzerinden herkesle paylaşılıyor.

Daha sonra kreş, kadına yönelik şiddet ve kooperatif çalışma grupları üzerinden neleri yapıp neleri yapamadığımızı konuştuk ve genel değerlendirmeler yaptık.

1. Kreş Çalışma Grubu:

– Genel değerlendirme: Bu en iyi işleyen grup oldu. Bunun sebeplerinden biri, ülkedeki genel siyaset gündeminin olumlayarak ya da olumsuzlayarak bize bu konuyu çalışmak için bir alan yaratması oldu. Annelikten, öfke eğitiminden, çocuk bakımından, annelerin daha nitelikli çocuk bakması gerektiği söylemleri çok fazla gündemde; bazı belediyelerin kreş açmaya başlaması, bazılarının reddetmesi vs., bir şekilde çocuk bakımı meselesinin gündemle uyuşuyor olması bize bu meseleyi sürdürme konusunda motivasyon verdi. Belediyelerin de bu meseleyi ciddiye almalarını sağladı. Bu çalışmalarda şunu gördük: taleplerimiz ne kadar iyi olursa olsun, onları ne kadar iyi anlatırsak anlatalım bunun izlemesi olmadığı sürece hiçbir işe yaramıyor. Yapılan görüşmelerde gerçekten ikna olan belediye başkanları gördük. Ama bunun izlemesi olmadığı zaman bir başka talep onun önüne geçebiliyor. Kreş çalışması ağırlıklı olarak yerel yönetimlerle yürüttüğümüz bir çalışmaydı. Stratejik plan çalışması vardı, ama kreş daha uzun dönemli oldu yerel yönetimlerle yürütülen çalışma anlamında. Bu çalışmayı yaparken belediyeler arasındaki siyasi rekabeti çok kullanamadık. Mesela “kreş yok” dediklerinde “ama şurada bu kadar bütçeli bir belediye bunu böyle yapmış, bunu siz de yapabilirsiniz” gibi söylemleri daha fazla kullanmak etkili olabilirdi. İyi örnekler dosyası hazırlamıştık. Belediyelere gittiğimizde o iyi örnekleri söylemek, bunu kullanmak önemli. Çünkü belediyeler arasında böyle bir rekabet var. Diğer yandan her örgütün kendi iş yükleri ve insan kaynağı sıkıntısı var. Zaten çalışma gruplarını kurmanın amacı buydu. İşleyiş, kendi örgütümüzün işleyişiyle çok çakışmasın, onunla uyuşsun dedik. Fakat her örgüt iş yükü nedeniyle kendi yerelinde çok fazla motive olamıyor.

Biz bu işe başladığımızda en büyük sıkıntı çocuk bakım hizmetlerinin hiç verilmiyor olmasıydı. Genel olarak belediyelerin, siyasetin gündeminde böyle bir şey yoktu. Ama şimdi belediyeler bununla ilgili iyi ya da kötü bir şeyler sunmaya başladılar. İşin esas olarak vurgulamamız gereken kısmı, bu kreş hizmetlerinin yaygınlaştırılmasından çok, bu hizmetlerin nasıl verileceği olması gerekiyor. Burada karşımıza şu çıkıyor: erkeklerin çocuk bakımına katılımı. Çünkü şimdi hep anneler üzerinden gidiyor. Bunun olması için de belki bu çalışmanın içine çalışma zamanlarının kısaltılmasıyla ilgili bir şey koymak gerekebilir.

– Neler yaptık: Aslında kreş grubuna dâhil olsun olmasın hemen her örgüt stratejik planla da bağlantılı olarak bu konuda çalıştı. Burada KEİG’in yaptığı bilgilendirme ve gönderdiği protokol etkili oldu. Örgütler seçimden önce belediye adaylarını ziyaret etti, kreş kampanyasını tanıttı, taleplerini iletti, protokol imzalattı ve söz aldı. Sözünü yerine getirenler de oldu getirmeyenler de. Bazı üyeler sözlerini tutmamaları halinde basın açıklaması yapacaklarını söyledi ve bu etkili oldu.

– Neleri yapamadık, engeller nelerdi: Her şeyden önce siyasetin istikrarsızlığı, sürekli seçim döneminde olmamız, Güneydoğu belediyeleri özelinde başkanların, çalışanların sürekli gözaltına alınması, tutuklanması belediyelerle ilişkileri zorlaştırıyor. İkincisi, görüşülen belediyeler genel olarak kreş kampanyasını olumlu bulsalar da bunun devamı gelmiyor, hala daha çoğunun kreşe dair bir önceliği yok. Buradaki en önemli sorunlardan biri izleme yapmamamız. Örgütlerin iç işleyişlerindeki yoğunluk da birçok durumda izleme yapmaya engel oluyor. Yereldeki örgütlerde “yetememe” durumu da var. Bu nedenle takip noktasında eksik kalınıyor. Verdikleri sözü tutmaları konusunda belediyeleri zorlamak ve bir izleme stratejisi oluşturmak gerekiyor.

2. Kadına Yönelik Şiddet Çalışma Grubu:

– Genel Değerlendirme:Bu grupta her ne kadar 4-5 örgüt bulunsa da her örgüt şiddet başvurusu alıyor. Kadınlar aradıklarında da genelde sığınaktan önce iş bulmak istiyor. Bu çalışmada yaşadığımız en önemli aksaklık: genel kurulda mevzuat çalışması belirlemiştik. Bu konuda kurumların yükümlülüklerini saptayalım ve onlar üzerinden bir baskı oluşturalım demiştik. Mevzuat çalışması yaparken mülki amirlerden ŞÖNİM’lere hepsinin ciddi sorumlulukları olduğunu gördük. Ancak bu sorumlulukları hiçbiri yerine getirmiyor. Sekretarya olarak çalışıldı, dokümanlar hazırlandı, fakat bu yine harekete geçiremedi grubu. Grup atıl olarak kaldı. Gruptakiler paylaşılan metinleri okumadı. Bunu aşmaya yönelik ne yapılabilir diye düşünüldü, ara ara Skype görüşmesi yapmak vs. gibi. Hepimizin çok fazla gündeminde olmasına rağmen şiddet konusunda sadece mevzuat taraması yapılabildi.

– Neler yaptık: Sadece sekretarya mevzuat çalışması yapabildi. Bunun dışında örgütlerin İŞKUR’a yönelik birkaç çalışması oldu; şiddet görmüş kadınların istihdam edilmesi konusunda. İŞKUR’a “işbaşında eğitim” önerildi. Ancak Aile Bakanlığı buna engel oluşturdu. SGK ile yapılan görüşmelerden hiçbir şey çıkmadı. İŞKUR’dan randevu alınamayan örnekler var.

– Neleri yapamadık, engeller nelerdi: Şiddet her kadın örgütünün ana gündemlerinden biri olmasına rağmen grup işleyemedi, KEİG ve istihdam bağlantılı çalışmalar fazla yapılamadı. Bunun nedeni hem örgütlerin iç işleyişindeki yoğunluk hem de kamuyla iletişimde yaşanan zorluklar.

3. Kooperatif Çalışma Grubu:

– Genel Değerlendirme: Henüz yeni bir grup. İzmir ve Ankara’da toplantılar yapıldı. 29 Ağustos’ta Ankara’da yapılan kooperatif toplantısında çalışma planına dair bir çerçeve çıkmıştı. O toplantıda ister kooperatif ister benzeri yapıda üretim temelli kurulan örgütlerin nerede tıkandığı ve sorunlar yaşadığı konuşuldu. Sonuçta kadın kooperatifleri bir uzlaşı: kalkınma örgütleri, belediyeler, kadın örgütleri vs. tarafından destekleniyor. Fakat bu aktörlerle ilişkilenmede bir sorun olduğu konusunda da ortak görüş var. Bu çalışma grubu sadece kooperatifleri içermeyecek; sonuçta kooperatifleşme bir örgütlenme meselesi ve tüm KEİG üyeleri de bu gruba dâhil olabilir.

– Genel kurulda kooperatiflerin “doğru” yapılaşma olup olmadığı da konuşuldu. Dolayısıyla alternatif modelleri de konuşmamız gerekiyor. Kooperatif olmayan ama kooperatifleşmek isteyen örgütlerin çekinceleri var. Bu çalışma grubu kooperatiflerle birlikte ortak üretim temelinde örgütlenen kadın örgütlerini de içerecek.

4. Hiçbir çalışma grubunda yer almayan üyeler var.

Nedenler ve engeller:

– Örgüt içi aksaklıklar, sürekli değişen kurul, yönetim ve insan kaynağı eksiği.

– Örgütün çalışma alanı ile KEİG faaliyetlerinin örtüştürülememesi.

– Örgüt içi yoğun çalışma ve zaman eksikliği.

II. Oturum

Toplantının ikinci oturumundayılsonu değerlendirmesi yapıldı ve yeni dönem çalışmalarına dair öneriler getirildi.

1. Örgütlerin çalışmalarını genel olarak engelleyen şeyler: Örgüt içi çalışmaların yoğunluğu ve seçimler nedeniyle belediyelerle çalışmanın zorluğu. Çalışma alanlarını uzlaştırmama da bazı üyelerin KEİG çalışmalarına aktif katılamamalarına neden olabiliyor.

2. Süpervizyon çalışması: KEİG, örgütler kendi içlerinde nasıl daha iyi çalışabilirler, daha rahat nasıl ilerleyebilirler, nasıl strateji oluşturabilirler diye örgüt içi toplantılar,  süpervizyon çalışması yapmıştı. Bu toplantıyı alan örgütler bundan faydalandıklarını ifade ettiler.

3. Davalama: Devam eden bir diğer çalışma kadınların çalışma yaşamında karşılaştığı ayrımcılıklarla ilgili dava süreçlerini bir tür savunuculukla yürüten davalama çalışması oldu. Özellikle ayrımcılığın en sık yaşandığı işe alımlar, iş görüşmeleri, işverenlerin beyanları, kadınlara sorulan cinsiyetçi ve ayrımcı sorular vs. odaklı bir çalışmayla devam edebilir. Bunu bir kampanya haline getirelim mi? Bir yandan yasal çalışmasını yaparken bir yandan sosyal medyada yaygınlaştırabiliriz. Ya da meclise taşıyabiliriz. Yasal düzenleme bu konuda yaptırıma sahip değil, ama belki önüne geçebiliriz. Aynı zamanda görünürlüğünü de sağlayabiliriz. Sonuç olarak amaç büyük bir kampanya örgütlemek. Konu zaten sosyal medyaya sık yansıyor. Hazır böyle bir ortam varken vakaları da daha rahat çıkarabiliriz.

4. Yeni dönem çalışmaları neler olabilir? Öneriler:

– Kreşle ilgili ortak kanaat bu çalışmanın devam etmesinin iyi olacağı yönünde. Diğer çalışma grubu kooperatif olabilir. Çünkü kooperatifle ilgili araştırma yapıldı ve daha fazla tartışılmaya başlandı. Kreş (bakım hizmeti de denebilir) ve kooperatif (sadece kooperatif değil)  gibi iki çalışmanın ana temalar olarak eşanlı olarak gittiği; isteyen örgütün kooperatife isteyen örgütün kreş çalışmasına destek olduğu bir yöntem düşünebilir miyiz? Bunu yapacak örgütlerin çalışmayı kendi aralarında örgütlediği ve grubu beslediği bir çalışma olabilir mi? Yerel yönetimle çalışmalar ön plana çıkıyor. Biraz daha izleme çalışması yapılabilir. Yani kooperatif ve kreş çalışması sürer, ama mesela yerel yönetimlerle ilişkili olarak sürebilir, böyle bir şey de çıkabilir. Bu noktada izleme de çok önemli olur. Ayrıca çalışma gruplarını üyeler kendi de yürütebilir. İlla sekretaryadan birilerinin ziyaretlere gitmesi gerekmiyor. Bu zaten üç yıldır yapılıyor ve KEİG Platformu nedir, ne yapmaya çalışıyor vs. biliniyor artık. Biraz daha inisiyatif alarak, grupla paylaşarak gidebilir. Ayrıca yeni dönemde tüm örgütler aynı aktiflikte katılamayabilir çalışmalara ve gruplara; bazıları sadece destekçi olabilir, bazıları çok aktif katılabilir.

Sonuç olarak: Kreş ve kooperatif iki ana çalışma grubu olacak; diğer çalışma önerileri de isteyen örgütlerin katılımı ve desteğiyle yapılıp gruba aktarılacak. Ancak çalışmalar başka noktalara ve konulara da evirilebilir eğer olgunlaşırsa (mesela şiddet grubu). Belki daha sosyal medyadan giden bir çalışma olacak ve hepimizi katılacağız. Biraz belirginleşti, ama çalışma yöntemlerinin ayrıca konuşulması gerekiyor.

– Turizm çalışma grubu: Bu sektörde çalışan kadınların maruz kaldığı cinsel şiddet ve mobbing sorunlarını ele alma önerisi geldi. Antalya ve KADAV bunu üstlenmek istedi. KA.DER’e de önerildi, örgüt içinde konuşup karar verecekler. Üçlü iş paylaşımıyla ortaya çıkaracaklar neler yapılacağını. Yöntem: KADAV içerik odaklı çalışacak, Antalya bulunduğu bölge nedeniyle daha uygulamaya dönük çalışacak. Bu işbölümüyle çalışıp sonra çalışmalar paylaşılacak. Takibini KADAV yapacak.

– KEİG’e bir LGBTİ örgütünün dâhil edilmesi önerisi geldi. Tartışma sonucunda üzerine düşünme ihtiyacı çıktı. Çünkü LGBTİ örgütleri zaten bu alanda oldukça etkin çalışıyor ve ezilme biçimleri açısından da farklılıklar söz konusu. Kadın istihdamı ile ilgili sorunlardan daha derin bir meseleyi ve daha özel sorunları kapsıyor. Elbette ortaklıklar kurulabilir, ancak platforma üyelik konusunu daha fazla tartışmak gerekiyor. Ya da LGBTİ örgütlerle toplantı yapılır, eğer ihtiyaç duyulursa ve böyle bir talepleri varsa yine değerlendirilebilir.

– Örgüt içi süpervizyon çalışması devam edebilir. Ayrıca örgütlerde profesyonel çalışan kadınlarla ilgili emek sömürüsü, sosyal haklar gibi sorunları da içeren bir süpervizyon çalışması yapılabilir Yeni dönem çalışmaya konabilir mi?

– Davalama çalışmasının sürmesi istendi.

– KEİG ve sendikalar ilişkisini kurmak gerekiyor. Sendikalı kadınların KEİG bağlamında iletişim halinde olması gerekiyor, bu facebook grubu yoluyla da olabilir. Ancak sendikal çalışmanın o sendika içerisinde başlaması gerekiyor. Yöntem: Sendikalı kadınlar ilk etapta mail grubu açıp oradan iletişim kurup iş paylaşımı yapacak. Facebook grubu da açacaklar.

– Ev işçisi kadınlarla ilgili çalışmalar da KEİG bağlamında daha aktif sürdürülmeye çalışılacak.

– Şiddet grubu en çalışmayan grup oldu, ne yapacağız? Birkaç üye bu grubun önemli olduğunu ve devam etmesi gerektiğini söyledi. Özellikle şiddet nedeniyle boşanmış kadınların iş bulamaması sorunu var. Bu konuda bir şeyler yapılabilir. ( aslında şiddet grubunun amacı devletin bu konudaki sorumluluklarını ortaya çıkaracak mevzuat çalışması yapmaktı, ama yapılamadı.) Birçok kadın “boşanmak istiyorum ama işim yok” diye arıyor. Zaten yasal olarak desteklenmeleri gerekiyor. Destekleme, yönlendirme konusunda bir çalışma yapılabilir. İstanbul sözleşmesi çalışılabilir. Yöntem olarak da ikili-üçlü çalışılabilir. KEİG üyesi olmayan örgütlerle de çalışılabilir.

– Kooperatif grubu için: Her örgüt kendi deneyimini yazıp paylaşacak. İhtiyaç olursa toplantı yapılabilir. Çalışma programı önerisi: Kooperatif zaten bir örgütlenme meselesi, bu yüzden çalışmayı bir örgütleme çalışması olarak da kurgulayabiliriz. Bunun için kooperatif grubundaki üyeler şunu yapabilirler: öncelikle kendi illerinde ya da birkaç ille beraber arama çalışması yürütebilirler. Kooperatif olan, kooperatifleşmek isteyen ya da kooperatif benzeri örgütlenmelerle arama toplantısı yaparak tanışmak, iletişime geçmek çok önemli ilk aşamada. Daha sonra bölgesel düzeyde, uzmanların da kolaylaştırıcılığıyla beraber, bir adım ötesine giden toplantılar yapabiliriz. Böylelikle birçok soruya cevap üretme şansımız olur. Bir taraftan kamu toplantıları örgütleyebiliriz. Yasal problemler, yasal taleplere ilişkin sorunlar, danışmanlık hizmeti alma vs. pratik ve artık görünür olan sorunların çözümü noktasında kamu toplantıları yoluyla yolumuzu çizmeye çalışabiliriz. Bölgesel ya da merkezi düzeyde yapabiliriz. Kısacası bir ağ kurmamız gerekiyor. Bu süreç içerisinde kampanyalaşacak talepler zaten kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

 

Şunlar İlginizi Çekebilir...