KEİG Kooperatif Çalışma Grubu Toplantısı İzmir’de Yapıldı

KEİG Kooperatif Çalışma Grubu Toplantısı

5-6 Ekim 2019, İzmir

Toplantı Notları

Toplantıya Katılan Örgütler

  • Çiğli Evka 2 Kadın Kültür Evi Derneği (ÇEKEV) – İzmir
  • Emek Benim Kadın Derneği – Muğla
  • Eşit Yaşam Derneği – İzmir
  • Girişimci Kadınların Desteklenmesi Derneği (GİKAD) – Denizli
  • İzmir Kadın Dayanışma Derneği
  • Kadın Emeği Çalışan Feminist Araştırmacılar (KEFA)
  • Mezopotamya Kadın Kooperatifi – Urfa
  • Ordu Kadını Güçlendirme Derneği
  • Tohum Kadın Kooperatifi – Diyarbakır
  • Güzelbahçe Kadın Kooperatifi – İzmir

Toplantı KEİG Kooperatif Grubu’nun çalışmalarının değerlendirilmesiyle başladı. Daha sonra Türkiye’de kadın kooperatifçiliği gündemi; yasal ve politik gelişmeler, devlet politikası; kadın kooperatifçiliği konusunda devam eden sorunlar, çözümler, alternatifler konuşuldu. Üyeler deneyimlerini aktararak gelecek dönem için çalışma planı hazırladılar.

Devlet kadın kooperatifçiliğini teşvik ediyor ve destekliyor. Neden?

2018 yılında üç bakanlık Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi İşbirliği Protokolü’nü imzaladılar.[1] Kısa bir süre sonra Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi Çalıştayı’nı gerçekleştirdiler. Bu sıralar kadın kooperatifçiliği konusunda çalışmalar ve kooperatifçilik girişimleri hızlanmış durumda. 11. Kalkınma Planı’nda[2] devletin önümüzdeki dönemde kadın kooperatifçiliğini daha fazla teşvik edeceğini ve destekleyeceğini gördük. Bunun üzerine “Devlet neden kadın kooperatifçiliğini destekliyor” diye sorduk. Bazı KEİG üyelerinin düşünceleri şöyle:

  • Formel kadın istihdamı sağlama görevinden kurtulmak için yapıyor.
  • Hükümet kadınlara ‘kooperatif kurun’ diyor ama aslında istihdamı kendisi sağlamak zorunda. ‘Kadınlar kooperatif kursun da başımızdan gitsin’ diyor.
  • Kadınları toplumsal cinsiyete dayalı işlere hapsetmek istiyor, kadınları oyalıyor, ev içinde bakım işlerini/hizmetlerini kendi üzerinden atıyor.
  • Ekonomik krizi ve işsizliği kontrol altına almak için kadınların kooperatifleşmesi destekleniyor.
  • Dünyada ‘kadın kooperatifi’ diye bir kategori aslında hiçbir yerde yok, sadece Türkiye’de var.
  • Bir yandan işsizlik arttığı ve erkekler de işsiz kaldığı için genç kadınlar da ev eksenli çalışmaya daha fazla yöneliyor.
  • Birçok alanda kooperatifleşme, kadın işsizliğinin yüksek olduğu dönemde karşılaşacağımız bir gelişme olacak. Eskiden küçük kadın girişimciliği böyle bir işlev görüyordu. Bunun her yöne bulaştırılması cinsiyetçi bir yaklaşım. Kadınların başka alanlara girmesini önleyen bir birliktelik modelinin de doğru olup olmadığını konuşmak gerekiyor. Sadece kadın işletme modeli ve kadın girişimciliğine sıkışmamak gerekiyor. ‘Kadınlar kadınlarla el ele, kadınlara başka yerde yer yok’ gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Kooperatifleşmek, ama nasıl?

Kadın grupları genellikle satış yapmak, gelir elde etmek ve kimi zaman da örgütlenmek için kooperatif kuruyorlar. Bir şekilde üretim yapan her grubun gündeminde artık kooperatif kurmak var. Bunda kuşkusuz teşviklerin de çok büyük payı var. Birçok yerde ev eksenli çalışan kadınlar da örgütlenmeye ve kooperatifçilik meselesini konuşmaya devam ediyorlar. Ancak kooperatif kurmadan önce ciddi eğitim ve hazırlık süreçlerinden geçmek gerekiyor. Birçok yerde belediyelerin destek vereceğini söylemesi üzerine hızlıca ve yeterli hazırlık yapılmadan kooperatifler kuruluyor.

Sorunlar, meseleler ve engeller

  • Vergi yükü
  • Sigorta ve emeklilik
  • Tasarım
  • Dışarıdan müdahaleler: Teşvik eden yapılar tarafından yeterince bilgilendirilmemek ve ‘yarı yolda bırakılmak’
  • Kadın kooperatiflerinin bağımsızlığını koruyamaması
  • Pazar alanı bulamamak
  • Kuruluşu kadar kapanış sürecinin de külfetli olması
  • Fason iş, özellikle siparişleri evden hazırlayan kadınların sağlıksız bir ortamda kimi zaman çeşitli kimyasallara maruz kalarak çalışması
  • Kadınlar arasında rekabetin artırılması, emek arasında hiyerarşi oluşturulması. Buna göçmen kadın emeği de dahil.
  • Yapı kooperatifi mantığıyla kadın kooperatifi kurmak
  • Bazı yerlerde erkeklerin pazar alanlarını kadınlara vermemek için çabalaması, pazarı küçültmeleri
  • Aracılar nedeniyle ucuz emek ve kadın emeği sömürüsü
  • Güneydoğu özelinde kayyumlarla birlikte kadın kooperatiflerinin alanının daralması
  • Bazı yerlerde belediyelerin desteği de kendi politik kriterlerine göre vermesi
  • Kadın kooperatiflerinin belirli ve kadınlaşmış iş alanlarına sıkıştırılması; örneğin çocuk, yaşlı ve engelli gibi hizmet alanlarında da kadın kooperatiflerinin teşvik edilmesi söz konusu. Bir KEİG üyesinin ifadesiyle “yine eve bağlanma ve dışarıyı görmeme” durumu var. Kadınlar da bu alanların dışına çıkamayacak hale geliyorlar. Bir örnek:

Kadınlar hamur işi yapsın, el işi yapsın. Bir işe girerken en iyi bildiğimiz işi yapalım diyorlar. Daha önce belediye kadınları mobilya sektörüne itmek istemiş. Çalıştıracak kişi bulamamışlar. Bir boya firması boya sektöründe çalışacak kadınları eğitmek istedi. Kadınlar kendi işlerinin dışına çıkmak istemiyor. Aynı sarmalda kalıyor. Buca’da saatlik bakım hizmeti veren kooperatif var. Kadın bildiği işe yöneliyor. İzmir’de 23 kadın kooperatifi, 6 tarım kooperatifi var.

  • Kayıt dışı çalışma
  • İnsana yakışır düzenli gelir ve çalışma koşullarının olmaması
  • Özellikle internet satışı yapan kadın kooperatiflerinin modellerinin çalınması.  Burada marka ve patent sorunu ortaya çıkıyor. Bir ürün iyi bir tasarımla ticarileşince birçok kişi/kurum bunu sahiplenmek istiyor.

Erkeklerin yönettiği kadın kooperatifleri

Toplantıda sıklıkla dile getirilen sorunlardan biri özellikle son zamanlarda kurulan kadın kooperatiflerini erkeklerin yönetmeye çalışması. Kadınlar adıyla yapılan ama erkekler tarafından işletilen/yönetilen tarım kooperatifleri var. Bazı örneklerde tüm işi kadınlar yaparken satışı erkekler yapıyor ve parayı onlar alıyor.

Neler yapmak gerekiyor?

Kadın kooperatiflerinin kontrolsüz bir şekilde artması riskli bir durum. Yine kadın kooperatiflerini destekleme politikasının da riskli tarafları var. Ancak bizim iyileştirici tedbirler alarak bunu dönüştürmemiz mümkün. Her şeyden önce, kooperatifleşme hazırlığı yapan kadın grupları birçok yerden eğitim alsalar da bunun yeterli olmadığı görülüyor. Kadınlar çoğu zaman ek ödemeler, defterler ve muhasebe gibi kalemlerin gerçekte ne kadar ağır olduğunu ancak üretim yaparken, süreç içinde görüyorlar. Her şeye ekstra para vermek zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla eğitimi verenlerin hem konuya hakim olması hem de her şeyi açıklıkla anlatması gerekiyor. Çünkü bazı durumlarda ‘kadınlar sürecin zorluğunu görüp kooperatif kurmaktan vazgeçer’ düşüncesiyle eğitimler yeterli bir açıklıkla verilmiyor. ‘Kadınlar yeter ki kooperatif kursun’ eğilimi çok yaygın. Bu nedenle KEİG üyeleri acil bir ihtiyaç olarak bu konuda bir atölye çalışması yapmaya ve bir politika metni hazırlamaya karar verdiler.

 

[1] https://ailevecalisma.gov.tr/media/14109/kooperatif-protokol-imzali.pdf

[2] KEİG, On Birinci Kalkınma Planı’nda Kadın İstihdamı: Hedef Girişimcilik ve Kooperatifçilik, http://www.keig.org/on-birinci-kalkinma-planinda-kadin-istihdami-hedef-girisimcilik-ve-kooperatifcilik/

Şunlar İlginizi Çekebilir...