KADINLAR BAKIM HİZMETLERİNE DAİR DENEYİMLERİNİ PAYLAŞIYOR


KEİG Platformu olarak kadınların bakım hizmetlerine dair deneyimlerini, yürüttüğümüz kreş kampanyası kapsamında toplamaya devam ediyoruz. Aşağıda birkaç deneyimi paylaşmak istedik…

“Oğlumu üç yaşında belediyenin kreşine göndermeye başladım. Servis sabah 8’de çocuğu alıyor, akşam 18.00’de getiriyordu. Ben ve eşim saat 8’de işte olmamız gerektiği için oğlumu sabahın 7’sinde karşı komşuma bırakıyordum. Akşam da 17.00’de çıkıyorduk ve eve gelişimiz bir saati geçiyordu. Yine karşı komşum alıyordu oğlumu. Yaklaşık iki yıl filan idare ettik. Karşı komşum vefat edince ortada kaldık. Üstelik belediye bizim mahalleye kreş açmıştı; ama çalışma saatleri uygun olmadığı için veremiyordum. Sonunda borç harç eski bir araba aldık, kendimiz götürüp getirmeye başladık. Bazı sabahlar kreş açık olmadığı için oğlumu bekçi kulübesine bırakıyordum. Bazen de işe geç kalıyordum. Akşam geç kaldığımız içinde yine bekçilerden alıyordum çocuğumu. Bu nedenle kreşleri sadece açmak yetmiyor. Ebeveynlerin çalışma saatlerine göre düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bir çok çalışan ebeveynlerin sorunu.” (Haşime, İzmir)

“İTÜ Matematik Fakültesi’ne girdiğimde hamile idim. İkinci dönem rapor aldım ve 2 yıl ara verebileceğim belli oldu. Bu beni çok rahatlattı. Aslında eşimin ailesi ile birlikte yaşıyorduk ve çocuk büyük aile içinde büyür diye düşünmüştüm. Fakat oğlum doğuştan sakattı ve özel bakım gerekiyordu. Ben de iznimi kullanmaya karar verdim. Bir yıl sonra oğlumun sağlığı düzeldi. Bu sefer de aile küçüldü ve okula gitmek için oğlumun bakımını çözmemiz gerekti. Eşim “gelirimiz çok az kreşe veremeyiz” dedi. İTÜnün kreşi vardı; fakat eve uzaktı. Benim fakülteme de uzaktı ve aracımız yoktu. Annem bir başka şehirde yaşıyordu. Eşimin annesi de İstanbul’un köyüne taşınmıştı. Ben de iki yıllık izin hakkımı kullanmaya karar verdim. Fakat tekrar okula dönemedim çünkü eve yakın kreş için kazancımız yeterli değildi ve çalışmaya başladım. Ben çalışmaya başlayınca oğluma babaannesi bakmaya karar verdi. 6 ay geçti. Çalıştığım bankanın kreşi yoktu. Ben de oğlumu eve yakın ilkokulun anasınıfına 3,5 yaşında verdim. Kendinden büyük çocuklarla başladı ve 2 sene tek eğitimci ve hizmetlinin olduğu yetersiz bir mekânda kaldı. Akşam komşular alıyordu; çünkü benim iş saatlerim uygun değildi. Oğlumun babası kendi işinde çalıştığı için daha fazla ilgileniyordu. Oğlum ilkokula başlamasına bir yıl daha vardı aynı yere gitmek istemedi. Onu bir yıl işyerine götürmek zorunda kaldık. Bu sayede oğlum kendi kendine erken yaşta yalnız kalmayı, ihtiyaçlarını karşılamayı öğrendi. Becerikli olmasaydı ne yapardık bilemiyorum. Tabii bu ortamda tekrar okula dönemedim.” (Serap, İstanbul)

“(…) Üniversiteyi bitirmiş olmama rağmen çalışmamam konusunda eşim ve babam tarafından fikir birliği ile karar verildi. Çocuklarıma bakmam için çalışmamam gerektiği söylendi ve çalıştırılmadım. Çocuklarımı doyasıya emzirdim her ikisini de 17 aylık ve hatta aynı gün sütten ayırdım. Ancak çalışmamış olmanın acısını halen içimde taşırım.” (Huriye, Denizli)

Deneyimlerinizi, KEİG Platformunun mail adresine ya da Facebook sayfasındaki etkinliğimize yazarak paylaşabilirsiniz.

e-posta     : iletisim@keig.org
facebook : https://www.facebook.com/events/199033566900868/

 

Şunlar İlginizi Çekebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.