Kadın İstihdamı ve Çocuk Bakım Yükü İlişkisi
Kadın emeği ve istihdamı alanında yapılan çalışmalarda öne çıkan en önemli noktalardan biri, kadın istihdamı düşüklüğü ile kadınlara yüklenen bakım sorumluluğu arasındaki doğrudan ilişkidir. KEİG’in bu bilgi notunda değerlendirdiği veriler bunu göstermektedir. Gerçekten de, çocuksuz hanelerde yaşayan 25-49 yaş grubundaki kadınların işgücüne katılım oranı çocukla birlikte yüzde 45,5’ten 29,6’ya düşmektedir. TÜİK verilerine göre işgücüne dahil olmayan kadınların yüzde 55’i, dahil olmama nedeni olarak “ev işleriyle meşgul” olmalarını göstermektedir.
Bilgi notunda öne çıkan diğer bazı önemli noktalar şöyledir:
– Eğitim düzeyi düştükçe bakım yükünün bir ev hizmetlisine ya da kamusal/özel bakım merkezlerine devredilmesi olanağı da azalmaktadır.
– Çocuk bakım sorumluluğu kadınların çalışma yaşamında kalma sürelerini ve çalışma biçimlerini de olumsuz yönde etkilemektedir.
– Kadın işçilerin doğum, evlenme gibi gerekçelerle işyerinde “kalıcı” olmayacağı yönündeki beklentiler işe girişte erkek işçilerin kadın işçilere tercih edilmesine yol açtığı gibi, önemli sayıda kadının geçici ve güvencesiz işlere mahkum olmasına yol açmaktadır.
– Türkiye’de son beş yılda güncel politikanın başat bir gündem maddesi haline gelen kadın istihdamını artırma ve iş ve aile yaşamını uzlaştırma politikaları, bakım yükünü hanelerden kamusal bakım merkezlerine aktarma ve bu yükü hane içindeki kadınlar ve erkekler arasında eşit paylaştırma yönünde değil, kadınlara uzatılmış doğum sonrası izinleri sunma ve yarı zamanlı çalışmaya yönlendirilme çerçevesinde şekillenmiştir.
– Kadınların bir bölümünü ev eksenli çalışmaya yönlendirilmiştir. Ev eksenli çalışan kadınlar içinde bekarların oranı %5,4; Boşanmış veya eşi ölmüş kadınların oranı %13,2 iken evlilerin oranı %81,4’tür.
– Erken çocukluk bakım ve eğitim (EÇBE) sektörüne yapılacak yatırım hem kadınlar hem de erkekler için büyük bir iş potansiyeli yaratmaktadır.
– Doğum sonrası izinleri ve yarı-zamanlı çalışma olanağı kadın istihdamının arttırılmasını değil ailenin güçlendirilmesini hedeflemektedir.
– Kurumsal erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetleri yetersizdir.
– Özel sektörde işverene, bakım yükünün hafifletilmesi noktasında çok sınırlı bir rol verilmiştir.
KEİG Platformu
9 Ocak 2018