İmece Ev İşçileri Sendikası, 15 Nisan’da yaptığı açıklamada torba yasalar kapsamında ev işçileriyle ilgili yapılan düzenlemeleri eleştirerek, ev işçilerine kolay sigorta talebini hatırlattı. Açıklamanın tam metnini aşağıda okuyabilirsiniz:
Ev İşçileri yine kayıt altına alınamadı.
İstatistikler devede kulak kaldı!
Bugün basında sanki bir başarı öyküsüymüşçesine sunulan; ‘Nisan 2015- 2016 döneminde ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışan 5 bin 252 ve 10 günden az çalışan 5 bin 107 kişi olmak üzere toplam 10 bin 359 çalışanın sigorta primleri SGK’ya ödendi.’ haberleri başarı değil tam tersine başarısızlık ilanı olarak okunmalıdır.
Eski Çalışma Bakanı tarafından da zaman zaman ifade edildiği üzere; Türkiye’de yaklaşık bir milyon ev hizmetlerinde çalışan ev işçisi olduğu tahmin edilmektedir.
1 Nisan 2015’den buyana SGK verilerine göre 5 bin 252 kişi 10 günden çok çalışan ve 5 bin 107 kişi 10 günden az çalışan kayıt altına alınmış olması yüz binlerce ev işçisinin kayıtsız, güvencesiz çalışmaya devam ettiğini ifşa etmektir.
Bu istatistiklere göre; yaklaşık olarak kayıt altına alınan işçi sayısı %1’i geçmemektedir. Üstelik bunun yarısı sigortasız çalıştırılan, yani sadece iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigortası yatırılan işçilerdir.
Torba yasanın yürürlüğe girdiği tarihten bu yana sadece binde 5 ev işçisi sosyal güvenceye kavuşabilmiştir. Devede kulak bile olmayan bu istatistik bir başarı değil başarısızlık ilanı olarak okunmalıdır.
Nisan 2015’de çıkartılan 6552 sayılı torba yasa ile ev hizmetinde çalışanlara kolay sigorta tanımlanmadığı gibi, Anayasaya ve yasalara aykırı olarak ev hizmetinde çalışanların mevcut hakları da elinden alınmıştı. Yasa ile 10 günden az çalışan ev işçileri sadece %2 iş kazası ve meslek hastalığı primi ödenerek sigortasız çalıştırılabiliyor. Yani yasa hem kayıtlı çalışmada fark yaratamamış hem de yasal güvencesizliğin önünü açmıştır.
Ev işi toplumda hâlâ yaygın bir biçimde sadece kadınlara mahsus, doğal bir özellikmiş gibi kabul görmektedir. Bu durum ev işçilerinin meslek olarak harcadıkları emeği de görünmez kılmaktadır. Fakat biz ev işçileri olarak her zaman en yüksek perdeden hükümete, bütün kurumlara ve topluma sesleniyoruz. Sesimizi duyun. Ev işi iş ev işçisi işçidir.
Ev hizmetinde çalışanlar 4857 sayılı iş yasası kapsamına alınmalıdır. Ev işçileri camdan düşerek iş cinayetlerinde yaşamını yitirmekte, menüsküs, fıtık, lif kopması, cilt hastalıkları gibi meslek hastalıklarına yakalanmakta, ağır çalışma ve kötü barınma koşullarında, taciz, mobbing, gibi pek çok riskle karşı karşıya kalmaktadırlar. Ancak ev hizmetlerinde çalışanların karşı karşıya olduğu bütün bu riskler yasalar tarafından göz ardı edilmektedir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nda da ev hizmetleri kapsam dışında tutulmuştur.
Ev hizmetinde çalışanlar iş yasası ve iş güvenliği yasası kapsamına alınmalıdır.
Yine başka bir vahim hak gaspı da kapımızda bizi bekliyor. Ev hizmetlerinde çalışanlara da kiralık işçi bürolarının kapısı gösteriliyor. Kölelik yasası 170 sıra sayılı torba yasa ile meclise gelmek üzeredir. Biz ev işçileri olarak kiralık işçi bürolarında köle olmak istemiyoruz. Kiralık işçilik hiçbir sorunumuzu çözmeyeceği gibi sömürüyü katmerlendirecektir. Sadece ev işçilerini değil, kiralık işçilik bütün işçileri köleleştirecektir Ev işçileri olarak kiralık işçi bürosu patronlarının emeğimizi sömürmesine izin vermeyeceğiz. Özel İstihdam Büroları kapatılması, Kiralık işçilik yasa tasarısının geri çekilmesi için mücadele edeceğiz.
Ev işçilerinin ve sendikalarının talepleri doğrultusunda bütün ev işçilerini güvenceli çalışma, sosyal güvence hakları ile birlikte kolay sigorta talep ediyoruz. Torba yasaları ile kölelik koşullarının yasalaşmasına itiraz ediyoruz. 10 Günden az çalışan ev işçilerinin sosyal güvenlik haklarını gasp eden 6552 sayılı yasal düzenlemenin iptal edilmesini talep ediyoruz.Ev hizmetlerinde çalışanlara insana yakışır iş koşulları sağlansın. ILO’nun 189 ‘nolu ‘Ev işçilerine insan yakışır iş’ sözleşmesi acilen imzalansın.Ev hizmetlerinde çalışanların sosyal güvence şemsiyesine alınması için en az 5 yıl sigorta primleri genel bütçeden ödeme teşviki verilmelidir.
TALEPLERİMİZ
- Ev işçileri 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına alınmalıdır.
- Çalışma süresine bakılmaksızın bütün ev işçileri sosyal güvenlik şemsiyesine alınmalı, ev İşçilerinin sigorta primi için teşvik verilmelidir.
- Ev işçileri çalışanların kullandığı bütün hakları kullanabilmelidir. Bu haklar uygulanabilir ve erişilebilir olmalıdır.
- Gündelikçi ev işçilerine diğer işçilerle aynı sosyal güvenlik hakları tanınarak hizmet çeki sistemi getirilmelidir. Uygulaması çok kolay olmalıdır.
- Ücretli, ücretsiz tüm ev işçilerine yıpranma payı ve erken emeklilik getirilmelidir.
- Özel istihdam büroları ve kiralık işçi büroları kapatılmalıdır. Modern köle ticaretine son verilmelidir.
- Ev işçilerinin sendikal örgütlenmesinin önü açılmalı, güvencesiz çalışanların üyeliği geçerli olmalıdır.
- Evde (bakıma muhtaç) yaşlı ve engelli yakınına bakan kişilere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan ödenen bakım ücreti, yardım olarak değil hak olarak sağlanmalıdır. Evde bakım hizmeti verenler sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmalı, sigortaları devlet tarafından yapılmalıdır.
- Bakım hizmeti haktır, bütün yurttaşlara parasız bakımhizmeti kamusalalanda dasunulmalıdır.
- Göçmen ev işçilerinin iş koşulları iyileştirilmeli, çalışma izni işverene bağlı olmaktan çıkarılmalıdır.
11.Örgütlenme özgürlüğü, toplu iş sözleşmesi hakkı, her türlü zorla çalışma ve çalıştırılmanın tasfiyesi ve her türlü ayrımcılıkla mücadele ve kadın erkek işçilere eşit olanaklarınsağlanması gibi tavsiye kararlarını içeren ILO 189 Sözleşmesi imzalanmalıdır.
İmece Ev İşçileri Sendikası