Ferhunde Özbay: Akademi ile Feminist Mücadeleyi Buluşturan Kadın – KEİG Üyeleri Anlatıyor
2015 yılında aramızdan ayrılan Ferhunde’nin (Özbay) 1979 ile 2011 yılları arasında çeşitli yerlerde yayımlanmış makalelerinden derlenen ‘Kadın Emeği – Seçme Yazılar” kitabı İletişim Yayınları’ndan çıktı. ‘Kadın Emeği ve İstihdamı Çalışmaları’, ‘Eğitim ve İstihdam’, ‘Emeğin Bütünlüğü’ ve ‘Ev Emeği’ başlıklarıyla dört bölümden oluşan bu kitap Ferhunde’nin arkadaşları, öğrencileri, onun çalışmalarından etkilenen araştırmacı ve akademisyenlerin kolektif çalışmaları sonucunda oluştu.
Ferhunde, kadın emeği konusunda feminist literatüre ve akademiye değerli katkılar yapmasının yanı sıra, feminist harekete katkıları ve kadınlarla kurduğu feminist yoldaşlık nedeniyle de hepimiz için çok kıymetli bir yerde duruyor. KEİG oluşumunu başlatan inisiyatifin üyelerinden biri olduğu için bu kitap vesilesiyle onu anmak istiyoruz. Kitabı yayına hazırlayan ve aynı zamanda KEİG üyesi olan Şemsa (Özar) kitabın ortaya çıkış sürecini şöyle anlatıyor:
8 Nisan 2015 tarihinde aramızdan ayrılmadan önce, kadın emeği üzerine 1979 ile 2011 tarihleri arasında farklı dergi ve kitaplarda basılmış olan 9 makalesini Kadın Emeği Seçme Yazılar başlıklı bir kitap yayımlamak amacıyla bir araya getirerek İletişim Yayınları’na göndermiş. Kitabı yayına hazırlamaya ben gönüllü oldum. İstedim ki bu kitap kolektif bir çalışmayla gün yüzüne çıksın. Nitekim onu çok seven arkadaşları, öğrencileri ve onu şahsen tanıma fırsatı bulamamış olsalar da yazdıklarından etkilenmiş genç araştırmacılar ve KEFA’lılar (Kadın Emeği Çalışan Feminist Araştırmacılar) el verdiler. Düzelti ve redaksiyondan sunuş yazılarına kadar birlikte çalıştık.
Ferhunde’nin, bu kitapta yer alan 32 yıllık uzun bir döneme yayılan yol gösterici ve ufuk açıcı yazıları ile Ayşe Durakbaşa, İpek İlkkaracan, Saniye Dedeoğlu ve Yıldız Ecevit’in sunuş yazıları Türkiye’deki kadın emeği araştırmalarının geldiği noktayı görmek açısından son derece önemli. Aynı zamanda, bu kitap 1970’lerden başlayarak Ferhunde’nin de içinde olduğu feminist mücadelenin serüvenine de ışık tutuyor. Kitabı okurken her sayfasında Ferhunde’nin aklı ve yüreği çıkacak karşınıza.
KEFA üyelerinden Gülay (Toksöz), Ferhunde’nin hem akademide hem de kadın mücadelesinde durduğu yerin önemini şu sözlerle ifade ediyor:
Ferhunde’nin makalelerini yıllarca Türkiye’de Çalışma Yaşamında Kadın isimli yüksek lisans dersimde okuttum. Eminim tüm öğrencilerimin, onun Türkiye’de kadın emeğinin hane içi karşılıksız emekten ücretli emeğe geçiş sürecine, uğradığı değişim ve dönüşümlere dair anlattıklarından öğrendikleriyle ufukları açıldı, kavrayışları derinleşti (…) Evet, Ferhunde aramızda olmasa da, kadın emeğine dair yazdıklarıyla ve kadınların eşitlik mücadelesine katkılarıyla bu alanda bizlerin yolunu aydınlatmaya devam edecek.
Bilgi Üretimini Kolektifleştirmek: Kadın Emeği Politikası ve KEİG Deneyimi
Ferhunde, yayınları titizlikle inceleyerek ve yapıcı, nazik eleştirileriyle KEİG’e her daim çok kıymetli katkılarda bulundu. Başından beri bu sürecin içinde olan Şemsa ve Serap’ın (Güre) anlatımları, akademik bilgi üretiminin nasıl feminist mücadeleyle birleştiğini ve ortaya nasıl bir kolektif çalışma çıktığını gösteriyor:
Sevgili Ferhunde, bildiğiniz gibi KEFA’yı (Kadın Emeği Feminist Araştırmacılar Grubu) birlikte kurduğumuz bir arkadaşımız, yoldaşımız. 2006 yılında kurulan KEİG’e 2007 yılının başında 16 ilden 32 kadın derneği katıldı ve KEİG emek ve istihdam alanında çalışan kadın örgütlerinin Platformu oldu. Biz araştırmacı ve akademisyenlerin bir derneği yoktu. 2007 başında kendi aramızda örgütlenerek KEFA’yı kurduk ve bu grupla KEİG Platformuna katıldık. Bu grubun ilk üyelerinin isimleri Ferhunde’nin el yazısıyla verildi KEİG’in o zamanki koordinatörü sevgili Serap Güre’ye. KEFA’nın sanal grubunu oluşturmak üzere yine ilk mesajı Ferhunde atmıştı bizlere. Mesajında “Bu grubun neler yapabileceğini hayal etmek bile çok hoşuma gidiyor” diyordu. Evet, biz hep birlikte çok güzel şeyler yaptık. Kolektif çalışmanın zorluklarını aşmada Ferhunde, her daim yüzünden eksik olmayan gülümsemesi ve teşvik edici sözleriyle büyük rol oynadı. Birlikte çalışmayı birlikte öğrendik. (Şemsa)
Ferhunde ile yollarımız kadın emeği ve istihdamı alanında örgütlenme ve politika yapmaya yoğunlaştığım zaman kesişti. Herkesin hocası benim can yoldaşımla 2006 Nisan’ında yepyeni bir sayfa açtık. Ferhunde KEFA’da buluşan feminist araştırmacıların çalışmalarını güncel politikada kullanabileceğimiz öneriler geliştirdi. Birlikte deneyimlerimizi, bilgimizi, çevremizdeki kadınları bir araya getirdik. Yapının planını tasarladık, strateji oluşturduk. Birkaç yıl içinde güçlü bir platform olan KEİG her mecrada kadın emeği ve istihdamı hakkında temsiliyet elde etti. Amacımıza ulaşmıştık. Artık gündemi belirlemeye başladık ve politika yapıcıların ve kurumların kadınlarla doğrudan iletişim kurduğu bir ortam yarattık. Çalışmalarımızı merkezle sınırlandırmayıp yerele yayılmasını platformun üyeleri sayesinde gerçekleştirdik. (Serap)
KEİG üyelerinin anlatımlarında dikkat çeken başka bir önemli nokta, Ferhunde’nin çevresindeki kadınlarla kurduğu eşitlikçi ilişki ve yoldaşlık. Gülay onun mütevazı ve alçakgönüllü yanını anlatırken, Serap onun arkadaşlarını nasıl cesaretlendirdiğini vurguluyor:
Ferhunde’nin büyük bilgi birikimine rağmen her zaman alçakgönüllü duruşu, bilgisini paylaşıma açık arkadaşça tutumu bizler için çok değerli oldu, kendimizi onunla birlikte olduğumuz zamanlarda iyi hissettik. Bu tutumun gerisinde biraz da Ankara’da orta halli bir memur ailesinde büyümesinin ve eğitim görmesinin olduğunu Ankara’da Saraçoğlu mahallesinde geçirdiği çocukluk ve gençlik yıllarını anlattığı bir yazısını okuyunca kavradım. Onunla paylaştığımız ne kadar çok ortak şey olduğunu düşündüm ve onu bu kadar erken kaybetmemizin acısını bir kez daha yaşadım. (Gülay)
Yoğun birçok işin yapılması sırasında vaktini, enerjisini, bilgisini, emeğini paylaşmaktan sakınmayan arkadaşımı bunalttığım zamanlar oldu. Her zaman beni ve yürüttüğümüz çalışmayı teşvik edecek yenilikler üretti, benim için kolaylıkla gerçekleşecek işlerin aslında ne kadar önemli ve zor olduğunu övgü dolu sözlerle açıklayarak tüm yorgunluğumu unuttururdu. Her araştırmanın planlanması, yürütülmesi ve metninin yazılması süreciyle büyük heyecanla ilgilenmesi, izlemesi ve yaptığı eleştirilerle zihnimizi açması bu kadar etkili sonuçlar elde etmemizi sağlamıştır. (Serap)
Ferhunde’yi çok özlüyoruz. Bize yol gösteriş tarzını, bizi birlikte tutmak için gösterdiği çabayı, şen kahkahalarını. Yeni kuşaklar onunla fiziksel olarak tanışamayacak ama yazdıklarını okudukça bu yüreği kocaman feminist yoldaşımızı anlayacaklar ve sevecekler.