Ankara Üniversitesinde (AÜ) gerçekleşen 21. Yüzyıl İçin Planlama
Kurultayı’nda, kadınların iş yaşamındaki durumu değerlendirildi.
AKP’nin kadın istihdam paketinden, iş olanağı değil, güvencesiz
çalışma çıkacağı belirtildi.
Tandoğan Kampüsü 100. Yıl Salonu’nda düzenlenen kurultayın ilk oturumunda istihdam ve kadın emeği konuşuldu. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun başkanlık yaptığı oturumda AKP’nin kadın istihdam paketini değerlendiren Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu, “Bunlar kadın istihdamını artırmaktan çok erkek istihdamını da esnekleştirmeye yönelik uygulamalardır” dedi. Esnek ve güvencesiz çalışmanın önümüzdeki günlerde artabileceğinin altını çizen Erdoğdu, taşeronlaştırma, belirli süreli çalışmayla işçi kiralama ve kısmi zamanlı çalışma uygulamalarındaki artışa işaret etti.
Ev içi bakım gibi hizmetlerin kadına yıkılmasını eleştiren Erdoğdu, SGK’nin düzenlediği panelde karşılaştığı bir durumu anlattı. Erdoğdu şunları söyledi: “Kadınların bakım sorunu’ diye bir afiş gördüm. Sonra konuşmamda ‘Neden bakım kadınların sorunu olsun’ diye dikkat çektim. SGK yöneticileri beni yadırgadı ve şaşkın şekilde baktı. Bakımın kadınlar üzerinde tartışılması erkek egemen yapı sonucudur.”
EVDE İŞ, İŞTE İŞ
Prof. Dr. Gülay Toksöz de, kadınların önemsiz görülen ve ikincil diye adlandırılan işlerde istihdam edilmeye çalışıldığını ifade etti. Bakım ve ev içi işlerin değersizleştirilerek ücretsiz olarak yapıldığını belirten Toksöz, kapitalizmin buradan çıkar sağladığının altını çizdi. Toksöz, sistemin “Ev içi işleri kadın yapar” gibi bakış açısıyla, kadınları hem çalışma yaşamında, hem de ev içinde çalıştırdığını vurguladı.
Kadınların işten geldikten sonra evde de ürettiğini ve bu üretim karşılığında bir bedel almadığını kaydeden Toksöz, “Hane içi işler ücretsiz olduğu için çalışan ücretlerinde de artışa gerek kalmıyor. Eğer ev içi işler de ücretli olsaydı sermaye çalışanına bunları yaptırmak için ayrı bir ücret artışı sağlamak zorunda kalacaktır, ancak bunları kadınlara yaptırarak bedavaya karşılıyor” diye konuştu.
Kadınların sadece emek yaşamında değil, sermaye hayatı içinde de ayrımcılığa uğradığını ifade eden Prof. Dr. Ersin Ergin ise “FORBES’in ilk 100 zengin kadın sıralamasına, 20 Türk kadın girmiş. Ancak bu kadınlar kendi sermayesini yaratarak değil, aileden gelen sermayeyle, bu listeye girmeyi başarmış” dedi.
* Bu haber Evrensel‘den alınmıştır.
