İmece Ev İşçileri Sendikası, torba yasa tasarısı ile öngörülen ev işçilerine
yönelik düzenlemeleri İstanbul ve Antalya’da protesto etti. Düzenlemenin
kupon talebine olumlu cevap gibi gösterildiği belirtilirken, aslında talepleri
karşılamadığı, ev işçilerine kölelik koşullarını getirdiği vurgulandı.
İmece Ev İşçileri Sendikası torba yasa adı altında kendilerine dayatılan kölelik koşullarına hayır demek için İstanbul’da 22 Temmuz’da SGK İl Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı İmece Ev İşçileri Sendikası’ndan Nuray Akkaya okudu. Eyleme sendikalar ve kadın örgütleri de destek verdiler.
Antalya’da düzenlenen basın açıklamasında da torba yasada ev işçilerine ilişkin düzenlemeleri protesto edildi. Kapalı Yol Halk Bankası önünden saat 18.30’da başlayan yürüyüş Attalos Heykeli’nde sona erdi. Basın açıklamasını İmece Ev İşçileri Sendikası’ndan Minire İnal okurken, eylemde “Torba değil Çuval Al Başına Çal”, “Kölelik Yasası Geri Çekilsin” sloganları atıldı.
Basın açıklamasında “Ev işçilerine köleliği reva gören bu tasarı kupon talebimize olumlu cevap veriyor gibi görünse de gerçekte taleplerimiz karşılanmamıştır. Çünkü kupon sistemi getirilirken ev işçilerinin sigorta hakkı gasp edilmektedir. Biz emekli olmayalım, sağlık hakkından yararlanmayalım, diğer işçilerle eşit olmayalım demedik. Bütün haklarımızı kullanmak istediğimizi söyledik. Ancak Bakanlık taleplerimizin hiçbirini dikkate almamış, adeta görmezden gelmiştir. Tasarı, ev işçilerinin hukuki statüsüne hiçbir yenilik getirmediği gibi, büyük hak kayıplarına yol açacak, durumumuzu olduğundan daha da geriletecek düzenlemeler içermektedir” denildi.
Basın açıklamasını ve imzalayan kurumları aşağıda bulabilirsiniz.
BASINA VE KAMUOYUNA;
Sevgili arkadaşlar, değerli basın emekçileri,
Ev işçileri olarak, bugün buraya torba yasada bizlere köleliği reva gören düzenlemelere ilişkin itirazımız var demek için toplandık.
Ev işçilerine köleliği reva gören bu tasarı kupon talebimize olumlu cevap veriyor gibi görünse de gerçekte taleplerimiz karşılanmamıştır. Çünkü kupon sistemi getirilirken ev işçilerinin sigorta hakkı gasp edilmektedir. Biz emekli olmayalım, sağlık hakkından yararlanmayalım, diğer işçilerle eşit olmayalım demedik. Bütün haklarımızı kullanmak istediğimizi söyledik. Ancak Bakanlık taleplerimizin hiçbirini dikkate almamış, adeta görmezden gelmiştir. Tasarı, ev işçilerinin hukuki statüsüne hiçbir yenilik getirmediği gibi, büyük hak kayıplarına yol açacak, durumumuzu olduğundan daha da geriletecek düzenlemeler içermektedir:
1- Yasa tasarısı ev işçileri için 10 günden az – 10 günden fazla çalışma ayrımı yapmakta ve 10 günden az çalışanlar için ayrı bir düzenlemeye gitmektedir. Uygulama son derece yanlıştır. Doğru olsa dahi suiistimale açıktır ve bu haliyle yasalaşırsa bütün ev işçileri 10 günden az çalışıyormuş gibi gösterilerek bütün ev işçileri sadece %2 iş kazası primi ile çalıştırılacaktır. Ev işçileri ne emekli olabilecek, ne sağlık hakkı olacaktır. Bu durum ev işçilerinin mevcut durumunu daha da kötüleştirecektir. 10 günden az çalışan – 10 günden fazla çalışan tasnifi ev hizmetinde çalışanlara köle muamelesi yapmaktır. Buna müsaade etmeyeceğiz.
2- 10 günden az çalışma gibi bir düzenleme tüm mevzuata aykırılık teşkil etmekte ve ayrımcılık yaratmaktadır. Bu düzenleme anayasaya, 5510 sayılı kanuna, ILO 189 sözleşmesine ve diğer uluslararası sözleşmelere aykırıdır. 5510 sayılı kanuna göre kişi 1 gün çalışsa bile sigortalı olmalıdır. Tüm diğer işçiler gibi 10 günden az çalışan ev işçisi de işçidir. Sigorta hakkımız çalıştığımız gün sayısına bakılmaksızın güvence altına alınmalıdır.
3- Ev işi iş, ev işi işçidir! Oysa torba yasa tasarısında “Ev hizmetlerinde bir kişiyi ayda 10 günden az çalıştıranlar işveren sayılmayacaktır.” denilmektedir. Halihazırda ev işçilerinin en büyük kısmı bir ev işvereninde 10 günden az çalışmaktadır. Biz ev işçilerinin iş yasası kapsamına alınmasını isterken, bu yasal düzenleme ile 10 günden az çalışan ev işçilerinin işçi sayılmadıkları bir kere daha tescillenmiş olacaktır.
4- Tasarıya göre 10 günden az çalışan ev işçileri için kupon sistemi uygulamasına geçilecektir. Bu durumda işveren işçiye para değil kuponla ödeme yapacaktır ve ev işçisi ücretini bankalardan tahsil edecektir. Ücretini %2 oranında iş kazası ve meslek hastalığı primi kesintisi ile alacaktır. Bu durumda prim maliyeti işçi ücretine yansıtılacaktır ve ücretlerin düşmesine yol açacaktır. İş verenin ve devletin hiçbir bedel ödememesi ve bütün yükün işçinin sırtına yüklenmesi adil değildir. Kabul edilemez.
5- 10 günden az işçi çalıştıran işveren hastalık ve yaşlılık primlerini ödemeyecektir. Ev işçisi %2 prim ödeyerek sağlık hizmetlerinden ve emeklilik hakkından yararlanamayacaktır. İşçi, eğer isterse kendi primlerini kendisi yatıracaktır. Fakat ev işçilerinin çalışma koşulları, işin düzensizliği ve ücretlerin düşüklüğü düşünüldüğünde hiçbir ev işçisinin kendi sigorta primini yatıramayacağı açıktır. Sağlık hakkı ve emeklilik hakkı tanımayan bir sigortalılık hiçbir güvence sağlamamaktadır. Sağlık hakkı ve emeklilik hakkı tüm işçilerle birlikte ev işçilerinin de hakkıdır ve ev işçileri bu haklardan mahrum bırakılamaz.
6- Tasarıda işverenlerin ev işçilerinin karşı karşıya kaldıkları iş kazaları ve meslek hastalıklarına ilişkin hiçbir düzenleme yapılmamaktadır. Buna karşın 10 günden az işçi çalıştıranlar işveren sayılmadıkları için iş kazası ve meslek hastalıkları açısından sorumlu tutulamayacaklardır. Tasarı bu haliyle yasalaşırsa ev işçilerinin meslek hastalıkları ve iş kazaları artarak devam edecektir. Bu düzenleme ev işçilerini toz bezi gibi kullanıp işe yaramaz hale geldiğinde kenara atmak demektir.
7- Tasarıda geçmişteki hak kayıplarına yönelik hiçbir düzenleme yoktur. Pek çok ev işçisi 10-15 yıldır ev işlerinde çalışmaktadır. Halihazırda sendikamız geçmişe dönük ev işverenlerine ve Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı “hizmet tespit davaları” açarak ev işçilerinin haklarını aramaktadır. Bu süreç yaratılan bürokrasi ve adaletsiz hukuk sistemi nedeniyle zorluklarla doludur. Geçmiş çalışma sürelerimiz görmezlikten gelinmemeli, üstü örtülmemelidir. Yasal eksikliklerin bedeli ev işçilerine ödetilmemelidir. Geçmişte çalıştığımız günlerin sigortaya kaydını da istiyoruz.
8- Ev işçilerinin sigortalanması sorunu hiçbir kritere bağlı olmaksızın bizzat devlet teşviki ile yapılmalıdır. En az 5 yıl süreyle sigorta primleri genel bütçeden karşılanmalı ve ev işçileri tüm sigorta kolları kapsamında sigortalı sayılmalıdır. Prim ödeme sistemi “kolay sigorta” kapsamında yeniden düzenlenmeli ve kupon veya çek sistemi ile kolay sigortalılık hakkı işçilikten doğan bütün haklarımızla beraber verilmelidir.
Torba yasa ev işçilerine kölelik düzenlemesidir. Tüm ev işçilerini bizlere köleliği reva gören torba yasa tasarısına karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz! Ev işi iş, ev işçisi işçidir. Ev işçilerinin özgün çalışma koşullarını gözeten kolay sigortalılık çözümü, haklarımız gasp edilmeden verilinceye kadar mücedele edeceğiz.
Bu mücadele sadece İmece Ev İşçileri Sendikasının değil; bütün kadın örgütlerinin ve kadınların mücadelesidir.
Taleplerimiz:
1- Ev işçileri 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu kapsamına alınmalıdır.
2- Bütün ev işçileri sosyal güvenlik şemsiyesine alınmalı, ev işçilerinin sigorta primi için teşvik verilmelidir.
3- Ev işçileri çalışanların kullandığı bütün hakları kullanılabilmelidir. Bu haklar uygulanabilir ve erişilebilir olabilir.
4- Gündelikçi ev işçilerinin sigortalanması için hak kayıplarına yol açmayacak şekilde kupon ya da hizmet çeki sistemi getirilmelidir. Uygulaması çok kolay olmalıdır.
5- Ücretli, ücretsiz tüm ev işçilerine yıpranma payı ve erken emeklilik getirilmelidir.
6- Özel istihdam büroları ve kiralık işçi büroları ve kiralık işçi büroları kapatılmalıdır. Modern köle ticaretine son verilmelidir.
7- Ev işçilerinin sendikal örgütlenmesinin önü açılmalıdır.
8- Evde (bakıma muhtaç) yaşlı ve engelli yakınına bakan kişilere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından ödenen bakım ücreti, yardım olarak değil hak olarak sağlanmalıdır. Evde bakım hizmeti verenler sosyal güvenlik şemsiyesine alınmalıdır.
9- Bakım hizmeti haktır, bütün yurttaşlara parasız bakım hizmeti kamusal alanda sunulmalıdır.
10- Göçmen ev işçilerinin iş koşulları iyileştirilmeli, çalışma izni işverene bağlı olmaktan çıkarılmalıdır.
11- Örgütlenme özgürlüğü, toplu iş sözleşmesi hakkı, her türlü zorla çalışma ve çalıştırmanın tasfiyesi ve her türlü ayrımcılıkla mücadele ve kadın erkek işçilere eşit olanakların sağlanması gibi tavsiyesi kararlarını içeren ILO 189 Sözleşmesi imzalanmalıdır.
İmece Ev İşçileri Sendikası olarak ev işçilerine köleliği dayatan bu torba yasa geri çekilene kadar, işçi olmaktan kaynaklı haklarımızı alana kadar sokaklardan çekilmeyeceğimizi, mücadelemizi büyüteceğimizi buradan ilan ediyoruz.Bugün burada yanımızda olan, mücadelemize destek sunan herkese teşekür ederiz.
İmece Ev İşçileri Sendikası
Destekçi Kurumlar
Amargi İzmir
Ankara Feminist Kolektif
Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği
DİSK Emekli-Sen Aksaray 3 Nolu Şube
DİSK Kadın Komisyonu
Emekçi Hareket Partili Kadınlar
Emekliler Dayanışma Sendikası
EMEP’li Kadınlar
Eşitlik İzleme Kadın Grubu- EŞİTİZ
FİLMMOR
GENEL-İŞ Sendikasından Kadınlar
Gökkuşağı Kadın Derneği
Halkevci Kadınlar
HDK Kadın Meclisi
İmece Ev İşçileri Sendikası
İmece Kadın Dayanışma Derneği
İnsan Hakları Derneği Kadın Komisyonu
İstanbul Feminist Kolektif
İstanbul KESK Kadın Meclisi
İşçi Demokrasisi Partisinden Kadınlar
Kadın Çalışmaları Derneği
Kadın Dayanışma Vakfı
Kadınlarla Dayanışma Vakfı
Kadın Emeği Kolektifi
Kadın Mühendisler, Mimarlar, Şehir Planlamacılar ve Teknik Elemanlar
KAMER Vakfı
Kampüs Cadıları
KEİG Platformu
Mor Dayanışma
ÖDP’li Kadınlar
Petrol-İş Sendikası Kadın Dergisi
Sosyalist Kadın Meclisleri
SYKP İstanbul İl Kadın Meclisi
TMMOB’li Kadınlar
Türk Kadınlar Birliği
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu
Yeni Demokrat Kadın
Yeşil Sol Kadınlar
Nu orkede jeg ikke lige at læse alle koemmntarerne, sÃ¥ jeg ved ikke om den allerede stÃ¥r der, men hvis du leder efter noget intelligent tv, sÃ¥ er serien In Treatment virkelig god! Den handler om en psykolog og hans patienter. Man følger ligesom udviklingen hos ham og hos hans patienter nÃ¥r han behandler dem. Meget spændende serier og afsnit af kun 20 minutter 🙂
Progressive Zionism is a complete and total sham, then. Israel is an expansive, inhumane, reactionary ethnocentric entity that has sabotaged peace at every turn (when it wasn’t being forced to the negotiation table by pre-Clintonite Democratic Presidents, anyway, and then the reaction was to sabotage the American political process with lobbying dollars)
Yo amo pretty little liars! Yo ya vi el ultimo de la primera parte de la temporada 3! Te mueres lo genias que es! Puedes verlas en series911.com porq aqui en chile estan una temporada atrasadas y yo soy ancios aahhahahah.Saluditos
Hey – you totally don't suck! This happens – most likely to everyone!I know I over commit myself all the time – it's one of my worst qualities. Then I get so busy and overwhelmed that I shut down and don't do anything on my to do list.I really have to learn to say no. I hope things get better for you, very soon!
If you’re looking to buy these articles make it way easier.