Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu, ev eksenli çalışma ile ilgili bir bilgi notu hazırladı. Ev eksenli çalışmanın tanımına ve biçimlerine, ev eksenli çalışanların yaşadığı sorunlara ve taleplerine değinilen bilgi notunda dünyada ve Türkiyede var olan durum ortaya konuluyor.
(Bilgi notuna ulaşmak için tıklayın)
KEİG Platformu tarafından ev eksenli çalışmayla ilgili derlenen bilgi notunda yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da ev eksenli çalışanların neredeyse tamamına yakınını kadınların oluşturduğu belirtiliyor. Temelde kendi hesabına çalışma ve parça başı çalışma olarak ikiye ayrılan ev eksenli çalışmanın ortak özelliği ise, üretim sürecindeki harcamaların üreten kişi tarafından karşılanması ve ürünün kime satılacağının en baştan belli olmaması şeklinde açıklanıyor.
Kadının el emeği vasıfsız olarak görülüyor
Derlenen bilgi notuna göre, işverenlerin sosyal güvenceden ve örgütlenmeden uzak olan bu tip çalışmayı tercih ettiği belirtiliyor. Ev eksenli çalışmada işverenin ayrıca, işyerinin yer kirası, elektrik/su gideri, işçilere sunması gereken servis, sigorta, yemek, tatil, mesai, kreş gibi temel hizmetlerle ilgili maliyetlerini düşürdüğü de ifade ediliyor.
Ev eksenli çalışmada kadınların el emeği üretimde bulunması ve bunun da vasıfsız olarak görülmesi göze çarpıyor. Ayrıca, ev eksenli çalışanların ücretlerinin çok düşük olduğu ve işin bitirilmesinin çok uzun süre aldığı vurgulanıyor. Bilgi notunda belirtildiğine göre, bazı araştırmalar ev eksenli çalışmanın günde 18 saati bulduğunu söylüyor, hatta işin yetişmesi için evdeki çocuk ve yaşlılar da işe yardım etmek durumunda kalıyor.
Ev eksenli çalışmada işçi sağlığı ve iş güvenliği yok
Derlenen bilgilere göre, ev eksenli çalışanlar veri toplama sistemleri içinde işçi olarak kabul edilmedikleri için sayılara dair net bir bilgiye ulaşmak mümkün değil. Ev eksenli çalışma görünür olmadığından işle ilgili gereken becerinin de görünmezleştiği, böylece emeğin değersizleştirildiği ifade ediliyor.
Ev eksenli çalışmada işçi sağlığı ve iş güvenliği bulunmuyor. Bu sebeple çok farklı işler yapan kadınlar birçok hastalık ve yaralanmaya maruz kalıyor. Örneğin, deri sektörüne üretim yaparken kullandıkları kimyasal yapıştırıcılar yüzünden felç geçiren kadınların olduğu belirtiliyor.
Ev eksenli çalışanlara ilişkin talepler ise şöyle belirtiliyor:
– İLO 177 Sayılı Evde Çalışma Sözleşmesi imzalanmalı ve gerekli düzenlemeler yapılmalı,
– Ev eksenli çalışanlar işçidir ve konutlarında mal ya da hizmet üretirken işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması yetkililerce sağlanmalı,
– Yerel yönetimler, ev-eksenli çalışma ve bu alanda çalışan kadınların sorunlarının çözümünde, istihdam, çocuk/hasta/yaşlı bakım hizmetleri noktasında sorumluluk üstlenmeli ve bu sorumluluğu öncelikli işleri arasına almalı,
– Ev eksenli kadınların yaşamlarını kolaylaştıracak bakım hizmetleri ücretsiz ya da çok düşük ücretle sağlanmalı,
– Ev eksenli çalışan kadınlar için danışmanlık ve destek birimleri kurulmalı,
– İşyeri ev olduğu için, kayıtlı çalışmanın ve çalışma koşullarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından denetlenebilmesi için özel düzenlemeler getirilmeli,
– Ev eksenli çalışan kadınların haklarını savunacak örgütlenmeler için gerekli destekler verilmeli,
– Diğer kadın örgütleri ve karma örgütler ile ilişkilenmeleri sağlanmalı,
– Ev eksenli çalışanların işçi statüsünde olduklarının kamuoyu tarafından benimsenmesi için konu sürekli gündemde tutulmalıdır.
* Ev eksenli çalışma ile ilgili derlenen bilgi notuna buradan ulaşabilirsiniz.