ERKEN ÇOCUKLUK BAKIM VE EĞİTİM HİZMETLERİ PANELİ/ Nisan 2015

xweb-kapak-foto_6e42f15
ERKEN ÇOCUKLUK BAKIM VE EĞİTİM HİZMETLERİ
PANELİ
20 NİSAN 2015, İSTANBUL*

(Metne ulaşmak için tıklayın)
KEİG Yayınları Dizisi  : Derleme

HAZIRLAYAN              : KEİG Platformu
BİRİNCİ BASIM          : Ağustos 2015

ÖNSÖZ

Erken çocukluk bakım ve eğitimi (EÇBE), çocukların sağlıklı fiziksel, sosyal, duygusal ve zihinsel gelişimleri için son derece önemlidir. Çocukların özellikle erken yaşlarda bakım ve eğitimden yararlanması, ilerleyen yaşlarında yaşam kalitesi açısından anahtar bir öneme sahiptir. Bu bağlamda, erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetlerinden yararlanmak bir çocuk hakkı olarak ele alınmalı ve her çocuğun koşulsuz olarak bu haktan yararlanabilmesinin olanakları oluşturulmalıdır. Erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetlerinin kurumsallaştırılması ve yaygınlaştırılması bu noktada önemli bir araç olarak ortaya çıkmaktadır. Kurumsal hizmetlerin yaygınlaştırılması -başta kadınlar olmak üzere- ebeveynlerin hayatlarını da olumlu yönde etkilemektedir.

Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu olarak, kadınların istihdama ve toplumsal yaşamın her alanına katılımının önündeki en önemli engel olan çocuk bakımına yönelik hizmetlerin yaygınlaştırılması ve konuyla ilgili farkındalık oluşturulması için uzun yıllardır çalışmalar yürütmekteyiz. Ancak biliyoruz ki, EÇBE Hizmetleri yalnızca kadınları ve çocukları değil, tüm toplumu yakından ilgilendiren bir meseledir. Kadınların istihdama, sosyal ve siyasal hayata katılımının artması, çocukların sosyal bir değer olarak sağlıklı gelişimi ve işyerindeki ve ev içindeki cinsiyet eşitsizliklerinin büyük oranda ortadan kalkması için bu hizmetlerin kaliteli ve ulaşılabilir olması gerekmektedir. EÇBE hizmetlerinin çok boyutlu bir etki alanı bulunmaktadır ve bu noktada babaların da bu sürece katılımı, sunulan bakım ve eğitimlerin nitelikli olması, her çocuğun bu hizmetlerden yararlanabilmesi için çeşitli modellerin geliştirilmesi, uluslararası çerçevenin de dikkate alınması önemli ve gereklidir. Bu düşünceden hareketle konunun tüm boyutlarıyla birlikte ele alınması için konuyu çalışan örgütlerin bir araya gelmesi çağrısında bulunduk.

Bu çağrı sonrasında konunun farklı boyutlarını çalışan, bu çalışmaların bütünlüklü olmasını önemseyen, çalışmalarımızı birbirimizle ve kamuoyuyla paylaşmanın önemli olduğunu düşünen örgütler olarak bir araya geldik. KEİG Platformu’nun kadınların yaşamın her alanına katılımı, Anne-Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV)’nın babaların sürece katılımı ve baba destek programı, Eğitim Reformu Girişimi (ERG)’nin erken çocukluk eğitiminin önemi, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün uluslararası yasal ve politik perspektif, BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF)’nun EÇBE hizmeti modellerinin çeşitlendirilmesi ve yaygınlaştırılması, BM Kalkınma Programı (UNDP)’nın farklı bir model önerisi üzerinden konuya eğildiği bir panel düzenledik.

Böylelikle iki oturumdan oluşan panelde erken çocukluk bakım ve eğitimi konusunu, çocuk gelişimi ve eğitimin niteliğinden toplumsal cinsiyet eşitliğine, kadın istihdamının arttırılmasından işgücü piyasasının koşullarının düzenlenmesine kadar birçok farklı açıdan ele aldık.

İlk oturumun moderatörlüğünü KEİG Platformundan İTÜ öğretim üyesi İpek İlkkaracan yürüttü. İlk sunumu yapan ILO temsilcisi Kadir Uysal, erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetlerinin ILO sözleşmeleri bağlamında yasal çerçevesini aktardı. Uysal, sunumunda ILO’nun toplumsal cinsiyet eşitliğini her alanda esas alan bir işleyişi olduğunu, Türkiye tarafından henüz imzalanmamış 156 No’lu sözleşmede bakım sorumluluğunun kadın-erkek tüm çalışanları kapsayacak şekilde düzenlendiğini ve tavsiye kararında bunun daha da detaylandırıldığını vurguladı.

İkinci sunumu gerçekleştiren UNICEF temsilcisi Derya Dostlar, erken çocukluk eğitiminin temel bir çocuk hakkı olduğunun altını çizerek bu hizmetlerin özellikle dezavantajlı çocukları kapsayacak şekilde her çocuğa ulaşabilmesi gerektiğini ifade etti. Dostlar, sunumunda UNICEF’in bu amaca erişmek için önerdiği 10 farklı modeli aktardı.

İlk oturumun son sunumunu gerçekleştiren ERG’den Işıl Oral, Türkiye’de erken çocukluk eğitiminin durumunu aktarırken, eğitimin nasıl düzenlenmesi gerektiğine dair önerilerde bulundu. Sunumda vurgulanan noktalardan biri geleceğe dair getirisi çok yüksek olan bu alanın öncelik haline getirilmesi, eğitimde önemli bir yatırım olarak görülmesi gerekliliğiydi.

Sunumların ardından yürütülen tartışma bölümünde erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetlerinin yetersizliği, çocuk bakım sorumluluğunun kadın istihdamının önünde engel teşkil etmesi, devletin bu alanda yeterli ve öncelikli politika oluşturmaması, özel eğitim ihtiyacı olan çocuklar için gerekli imkânların sağlanmaması gibi konular ele alındı.

KEİG Platformu’ndan Serap Güre’nin moderatörlüğünü yürüttüğü ikinci oturumda ise erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetleri daha çok kadın emeği, istihdamı ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması açısından ele alındı.

KEİG Platformu’ndan Nihal Şirin Pınarcıoğlu sunumunda, erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetlerinin sadece kadın istihdamı üzerinden düşünülmemesi, kadınların sosyal hayatın her alanına katılımını sağlayacak bir sosyal politika olarak değerlendirilmesi gerektiğini öne çıkardı. KEİG Platformu’nun konuyla ilgili çalışmalarıyla sunuma devam eden Gülnur Elçik ise kadınların nasıl bir kreş istediğine dair başlayan Kreş Haktır kampanyasını ve KEİG Platformu’nun bu kapsamda hâlihazırda yürüttüğü çalışmaları aktardı.

Aynı oturumda AÇEV’in 1996’dan beri yürüttüğü Baba Destek Programı (BADEP)’nı anlatan Hasan Deniz, sunumunda babalık rollerinin erkeklik mitleri sorgulanmadan dönüştürülemeyeceğinin üzerinde durdu,  ilgili babalığı inşa etmek için “erkekliği ıslah etmek” gerektiğinin altını çizdi.

Son olarak UNDP’den Gönül Sulargil ise, 2008’den bu yana devam eden bir proje kapsamında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kadınların iş hayatına katılımını ve gelir elde etme olanaklarının arttırılmasını amaçlayan çalışmaları aktardı. Sunumunda, projenin devam eden aşamasında uygulamak üzere yerel ihtiyaçlara uygun planlanan çocuk bakım hizmeti modelini paylaştı.

20 Nisan 2015’te İstanbul’da gerçekleştirilen panelin sunumlarını içeren bu kitabın, konunun çeşitli boyutlarını bir arada ele alması ve geliştirilecek çözümler için bir çerçeve çizmesi açısından yararlı bir kaynak olacağını umuyoruz.

Başta birlikte panel düzenleme çağrımıza olumlu yanıt veren AÇEV, ERG, ILO, UNDP ve UNICEF’e, panelde kolaylaştırıcılıkları üstlenerek tartışmaların verimli bir biçimde ilerlemesini sağlayan İpek İlkkaracan ve Serap Güre’ye, bu kitabı derleyen Nihal Şirin Pınarcıoğluna, paneli izleyen ve tartışmaları zenginleştiren tüm katılımcılara teşekkürlerimizi sunuyoruz.

KEİG Platformu

* Bu kitaptan kaynak gösterilmek kaydıyla yararlanılabilir.

Şunlar İlginizi Çekebilir...