Eğitim Sen cinsiyetçilik raporunu açıkladı

Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterliği’nin hazırladığı rapora göre kadın
öğretmenlerin yüzde 413’ü görevlerin boyunca en az bir kez psikolojik
tacize, yüzde 14’ü ise cinsel tacize maruz kalıyor. Raporda 2014-2015 dönemi
içinde okullarda en az 47 öğrenci ve 1 öğretmenin tacize uğradığı, 3 kadın
öğretmenin fiziksel şiddete, 3 öğrencinin ise cinsel istismara maruz kaldığı
belirtildi.

Eğitim Sen Kadın Sekreterliği 2014-2015 yılı eğitim alanında yaşanan cinsiyet eşitsizliğine ilişkin hazırladığı “Cinsiyetçilik Raporu”nu yayınladı. 27 ilde bulunan Eğitim Sen’in 29 şubesinde 869 kadın eğitim ve bilim emekçisi ile yüz yüze görüşme ile yapılan anket sonucu hazırlanan rapor, kadın öğretmenlere yönelik şiddetin boyutlarını da ortaya koydu. Çarpıcı verilerin ortaya çıktığı rapora göre; toplumsal cinsiyet rollerine bağlı olarak eğitim alanında cinsiyetçi pratiklerin bu dönem içerisinde arttığı belirtilerek, eğitim ve bilim emekçisi kadınlar ile genç kadın ve kız çocuklarını hedef alan cinsiyetçi uygulamalar karşısında bu dönem direniş pratiklerinin de arttığı tespit edildiği ifade edildi.

Oran yüzde 83’lere kadar çıkıyor

Yapılan alan çalışmasının sonucuna göre eğitim ve bilim emekçisi kadınların yüzde 41,3’ünün görevleri boyunca en az bir kere psikolojik şiddete uğradığı vurgulanan raporda, okul ve üniversitelerde çalışan kadınların yüzde 14’ünün cinsel tacize uğradığı, cinsel tacize uğrayan kadınların yüzde 83’ünün ise aynı zamanda psikolojik şiddete de uğradığı kaydedildi. Yine okul ve üniversitelerde cinsel tacizin genellikle psikolojik şiddetle eş zamanlı gerçekleştiği belirtilen raporda, yaygın psikolojik şiddet ve cinsel tacizin okulların erkek egemen şiddetin üretildiği yerler haline geldiğinin göstergesi olduğu belirtildi. Eğitim alanında cinsiyetçi şiddet haritasını da paylaşan Eğitim Sen Kadın Sekreterliği raporunda, 2014-2015 eğitim ve öğretim dönemi içerisinde okullarda erkek egemen şiddettin hız kesmediğini, kız çocuklarına ve kadın öğretmenlere yönelik cinsiyetçi şiddettin gazetelerin üçüncü sayfalarına sıradan vakalar olarak yer aldığı aktarıldı. 2014-2015 dönemi içinde okullarda en az 47 öğrenci ve 1 öğretmenin tacize uğradığı tespitinde bulunulan raporda, 3 kadın öğretmenin fiziksel şiddete, 3 öğrencinin ise cinsel istismara maruz kaldığı belirtildi. Söz konusu olayların faili olarak tespit edilen 27 kişinin büyük çoğunluğunun okul müdürleri ve müdür yardımcılardan oluştuğu bilgisine yer verildi.

Anadilinde eğitim veren kreşler açılmalı

Raporda, cinsiyetçi şiddetin okullarda alabildiğince arttığı, MEB tarafından açıklanan örgün eğitim istatistiklerinin eşitsizliğin tüm alanlarında derinleştiğini gösterdiği ifadelerine yer verildi. Kız ve erkek çocuklarının okullaşma oranları, okul öncesi dönemde hala istenilen seviyede olmadığı ifade edilen raporda, 3-5 yaş arasındaki her 3 çocuktan ikisine evde kadınların baktığını bu nedenle sorunun çözümü için denetimi kadın örgütlerinde olan 7-24 açık ve anadilinde eğitim verecek kreş sayısının arttırılması gerektiğine yer verildi.

Eğitim Sen Kadın Sekreterliği raporunda şunlar belirtildi: “Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterliği olarak kademeli eğitimin özellikle lise düzeyinde cinsiyet eşitsizliğini arttıracağını söylemiştik. Yüzlerce kız çocuğunun ortaokuldan sonra evlere kapandığı MEB istatistikleri ile ortaya çıkmıştır. Geçen yıl ortaokuldan mezun olan 36 bin 401 kız çocuğu hiçbir lise türüne kayıt yaptırmamıştır. Açık lise ve açık İmam Hatip liselerine yönlendirilen kız çocukların sayısı da hesaba katıldığında gerçek rakamın çok daha fazla olduğu görülecektir. Ancak açık-öğretim programlarına kayıt yaptıranların kategorize istatistikleri (yaş grubu ve cinsiyete göre) MEB tarafından yayımlanmamaktadır.

Genç kadınların itaatkâr olması amaçlanıyor

Lise düzeyinde cinsiyet eşitsizliğini gösteren önemli bir veri İmam Hatip ve meslek liselerinin payının sürekli olarak artmasıdır. Bilindiği gibi mesleki liseleri cinsiyet eşitsizliğinin yoğun olarak yaşandığı okullardır. Meslek liselerinde bölümler cinsiyete göre ayrıştırılmaktadır. Genç kadınlar kadın işi olarak değerlendirilen çocuk bakımı, moda tasarımı gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır. İmam Hatip liselerinde ise genç kadınların itaatkâr bireyler olması amaçlanmaktadır. Din eğitimini devletin tekeline alan yaklaşımın sonucu olarak imam hatip liselerinde verilen eğitimin genç kadınların geleceklerine katkı sunmamaktadır. Aksine onları sorgulamayan bireyler haline getirmektedir.

Üniversiteler erkeklere emanet!

YÖK tarafından yapılan Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Üniversite Çalıştayında ortaya çıkan tablo cinsiyetçiliğin eğitim seviyesi yükseldikçe azalmadığını göstermektedir. Öğrencilerin yüzde 40’ı kadınlardan oluşan üniversitelerde, aynı oranı yönetim kademelerinde göremiyoruz. Rektör seçim-atamalarının son derece anti-demokratik olduğu üniversitelerde kadın-erkek eşitliğinden bahsetmek mümkün değil. 184 üniversitenin sadece 14’ünde kadın rektör var. Bu eğitim-öğretim döneminde üniversitelerin cinsiyet tablosunda olumlu hiçbir gelişme görülmedi.”

* Bu haber 10 Haziran’da Jinha‘da yayımlanmıştır.

Şunlar İlginizi Çekebilir...

6 Responses

  1. Heidi dedi ki:

    Moreover, private daycare centers are The Enemy, too. Many have religious aftoailfiinsI do not doubt obama east coast elite backers, many of whom harbor high animosity towards Christianity, will be motivated by this..but there’s a problem. most Jewish groups advocate Jewish day care and early education to combat the ‘disease’ of assimulation. How they make an exception for Jewish day care will be interesting- but not unexpected.

  2. Dies gesagt habend – es gibt sicher Sparringpartner, die eine größere Herausforderung darstellen, als dieser Band. HuK verreißen ist ja ein wenig so als würde ein Klidjko auf einen am Boden liegenden, halbbewusstlosen Tsa-Jünger eindreschen. Vermutlich kann man aus Sensationsgier nicht anders als hingucken, so richtig gut fühlt man sich dabei dann aber auch nicht

  3. Hold da helt op, tænk at der findes et menneske som dig!!!!! Du sender bare så meget god energi ud i Verden, så jeg får helt gåsehud af glæde.Jeg bliver ofte inspireret af dig og er selvfølgelig igang med grannystripes. Men jeg vil også tage dine "glædeskufferter" til mig. Jeg elsker at give gaver, men det bliver ikke så tit til overraskende og uventede. Jeg glæder mig til at videreudvikle denne ide.Hilsen Charlotte

  4. He tenido una experiencia en este caso y he contactado a través de un conocido. La verdad en mi presentación no fui claro, algo larga y enredada, pero al final la persona percibió que estaba enfocado y que tenía un objetivo, así que eso me habrió la puerta a otra reunión donde ya todo fue distinto. A veces el expresarse de manera segura y entusiasta puede generar cierta confianza.

  5. (Formerly known as Outlaw Presbyterian)When the “KJV” language is spoken aloud, it’s actually not that difficult to understand. The “language” of the Anglican Book of Common Prayer is very familiar even to the “unchurched.” Ditto (below) on the Carlton podcast. I could (and have) listened to him all day.

  6. http://www./ dedi ki:

    good generating…I conduct believe all of the ideas possibly you’ve offered will most likely submit. They work efficiently and may clearly perform. However, the a volume of content are occasionally as well swift concerning novices. Could someone you have to lengthen m…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.