ÇALIŞMA YAŞAMINDA EĞRETİLİK, EĞRETİ İSTİHDAM VE ATİPİK İSTİHDAM BİÇİMLERİ

xEkran-Alnts_f80105f

ÇALIŞMA YAŞAMINDA EĞRETİLİK, EĞRETİ
İSTİHDAM ve ATİPİK İSTİHDAM İLİŞKİSİ*

(Metne ulaşmak için tıklayın)

KEİG DİZİSİ : Rapor
HAZIRLAYAN : KEİG Platformu
BİRİNCİ BASIM : Eylül 2015


Önsöz ve Teşekkür

Devletin ve pek çok işveren örgütünün sürekli tekrarlayarak gündemimize soktukları bir öneri, uzunca zamandır kadın istihdamı ile ilgili her türlü gündemi ele almada yaygın kullanılan bir kısayol oldu: Esnekleşme kadın istihdamını artıracak ve kadınların ücretli çalışma yaşamları dolayısıyla yaşadıkları birçok sıkıntıya çare olacaktı. Bu söylemde, kadınların aslen ve öncelikle ev ve aileleri ile ilgili rollerinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmek istedikleri, bunun için de ücretli çalışma yaşamının hayatlarında ikincil kaldığı varsayılıyor. Kadınların tercihiymiş gibi öne sürülen bu durumun üstesinden gelebilecek en iyi yöntemin ise esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılması olduğu kabul ediliyor. Esnek çalışma sayesinde, kadınların iş-aile uyumunu sağlayabilecekleri, aile ve evlerine öncelik verebilecekleri söyleniyor. Oysaki burada kadınların bunu tercih etme durumlarından çok, seçeneksizleştirilmeleri nedeniyle tercih etme zorunlulukları söz konusu; çünkü ücretli çalışma seçeneği erkeklerin aksine, kadınların önüne her zaman hane-ailenin bakım sorumluluklarıyla birlikte sürülüyor. Bu sorumlulukları kadının üzerinden alacak mekanizmalar geliştirilmiyor. Esneklik söyleminin temeli, kadının aile ve haneye ait olduğu ve iş yaşantısındaki yerinin geçici ve arızi olduğu yönündeki ataerkil inanca dayalı.

Diğer yanda, kadınların erkekler ve işveren çevreleriyle, esnekleşme gibi ihtivası belirsiz bir kavram etrafında, uzun zamandır sürdürdüğü müzakere ve pazarlıklar mevcut. Ataerkil aile ve neoliberal piyasa arasında kadınların, ya çalışma yaşamında ikincilleşmeleri ya da ağır yükler altında ezilmeleri seçeneklerinden birine mahkûm olduğu yönündeki söylemin aksine, kadınlar, doğum borçlanması, analık-ebeveyn izinleri, çocuk bakım hizmetleri gibi iş-aile dengesi politikaları yolu ile bu gri alanda bazı iyileştirici tedbirlerin düşünülebileceğini ortaya koydular. Ancak, esnekleşmenin izlediği en tanıdık rotalardan biri olan (ve tipik çalışmanın aksine zaman ve mekân [işyeri] açısından esnetilmiş çalışma biçimlerini içeren) atipik istihdam ve çalışma biçimlerinin yaygınlaşması ve bu yöndeki ısrarlar Türkiye’de oldukça kuvvetli şekilde dile getiriliyor. Hemen akla gelen ilgili öneriler arasında kamuda kısmi süreli çalışma, geçici istihdam büroları yolu ile -ödünç işçi ilişkisi ile- çalışma, alt işveren -taşeron- sisteminin daha da yaygınlaştırılması var. Tesadüfi olmayan bir şekilde bu öneriler kadın istihdamına yapacakları katkı ile piyasaya sürülüyor. Doğum yapan kadın memurun kısmi zamanlı çalışmadan yararlanacağı; ev işçisi kadınların geçici istihdam büroları yoluyla daha fazla iş imkânından yararlanacağı ve taşeron sistemi içerisinde fiili durumun yasal düzenlemelere bağlanmasından en fazla sistemin mağduru kadın taşeron işçilerin yararlanacağı propaganda ediliyor…

Bu çalışma kısaca, istihdam politikaları alanında benzer yol haritalarının, başka ülkelerde kadın istihdamı açısından hangi sonuçlara yol açtığını göstermek üzere hazırlandı. Önümüze çıkan tablo, atipik istihdamın hâkim hale gelmesi ile kadınların ücretli çalışma yaşantısında seçeneksizlik, yoksulluk, önünü görememe, güvencesizlik, örgütsüzlük ile karakterize olmuş bir kötüleşmeye işaret eden eğretileşme hali oldu. Daha da ilginci, eğretileşme, yalnızca iş yaşantısının ve istihdamın eğretileşmesi değil, hane ve aile yaşantılarına da uzanan bir fenomendi. Süper kadın olmak ve çocuk doğurma yaşını ertelemek ile iş-aile dengesi açısından çözümler geliştirmeye çalışan, ağırlıkla geçici istihdam edilmiş bir İspanyol kadın tipi, yarı zamanlı bakım hizmetlerinden faydalanıp birkaç çok küçük iş ile istihdam piyasasında tutunmaya çalışan bir Hollandalı “part-timer” kadın tipi ve kendi hesabına çalışmanın bir türünden diğerine geçerek sürekli bir kariyer yaşamını hayal dahi edemeyen bir İtalyan kadın tipi artarak görünürlük kazanıyordu. Bu arada göçmen kadınların bakım emeği vazgeçilmezdi ve oluşmayan iş-aile dengesine bir yama da bu kadınlar sayesinde vurulmaya çalışılıyordu. Raporda emeği geçen bütün kadınlara teşekkürlerimizle…

KEİG Platformu
Temmuz 2014

Araştırmaya ulaşmak için tıklayın..

Şunlar İlginizi Çekebilir...