EV HANIMLARI DAYANIŞMA VE KALKINDIRMA DERNEĞİ/ EVKAD
Ev Hanımları Dayanışma ve Kalkındırma Derneği/ EVKAD, ’94 yılında Adana’da kurulan bir kadın derneği. Ev kadınlarının sosyal ve ekonomik hakları ile ilgili çalışmalar yürüten EVKAD, evde üretilen işlerin satılabileceği sergiler de açıyor. Bunun yanında, Çukurova Belediyesi ile ortak olarak bir Çadır Dükkân kurdu ve 50 kadın bu kapalı pazar alanında istihdam ediliyor. EVKAD yerelde yürüttüğü işbirlikleri ile kadınlar için birçok fırsat yaratıyor. Derneğin hikâyesini üyelerden Sema Turan Yapıcı ile konuştuk…
Nasıl bir araya geldiniz, derneğin hikayesi nasıl başladı?
Sema: Derneğimiz 1994 yılında kuruldu. O yıllarda ev kadınları adına çalışan örgütlü bir yapının olmaması dikkatimizi çekmişti. Biz de ev kadınlarının sorunları görünür kılabilmek adına bir dernek çatısı altında yerelde toplanabilir miyiz, diye kurduk.
Derneği kurduktan sonra nelerle karşılaştınız?
S: Kurduktan sonra kendimizi bir sorun yumağı içinde gördük. Neydi bu sorunlar: eğitim sorunları, sağlık sorunları, aile içi sorunlar, şiddet sorunları, çocuk sorunları, akraba sorunları, ekonomik sorunlar, hukuki sorunlar…
Kaç üyeniz var ve nasıl bir örgütlenme yöntemi benimsiyorsunuz?
S: Derneğimizin 44 üyesi var. Örgütlenme modelimiz ise yatay örgütlenme, yani bir hiyerarşi bulunmuyor. Ancak, teknik olarak resmiyette ne olması gerekiyor ise resmi kurumlar için yapılmakta…
İlk olarak ne tür çalışmalar yaptınız?
S: Elbette bu sorunlarla tek başımıza baş edebilmemiz mümkün olamazdı; biz de bu sorunlarla ilgilenen başka kurumlarla iletişime geçerek önce kendimizin eğitilip donanımlı hale gelmemiz gerektiğinin farkına vardık. Böylece, kadın bakış açısının ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini öğrenmeye başladık -ki bize gelen diğer kadınlara anlatabilelim. Hiçbir şey yapamamaktansa en azından bilgi paylaşırız ve yol göstermede önayak olabiliriz diyerek çalışmalarımıza başladık. Kısa zamanda epey yol aldık.
Örneğin neler yaptınız?
S: Ülkemizdeki çeşitli kadın gruplarına üye olduk, onlardan çok şey öğrendik. Biz dernek olarak, KEİG (Kadın Emeği İstihdamı Girişimi), Kadın Sığınakları Kurultayı, Kadın ve Anayasa Platformu, Kadın Koalisyonu, Şiddete Karşı Platform, DASP (Doğu Akdeniz Sivil Platformu), AYKEP (Adana Yerel Yönetimlerde Kadın-Erkek Eşitliği Kurulması Platformu), Adana Kreş Haktır Platformu’nun üyesiyiz.
“EV KADINLARI BİRER EKONOMİST”
Ev kadınlarıyla ilgili ne söylersiniz?
S: Ev kadınlarını şöyle değerlendirmek yanlış olmaz, onlar birer ekonomist; çünkü ev ekonomisini dengeleyeme çalışmaktalar. Nasıl mı? En azından evlerinde dikiş, nakış, örgü yaparak, zaman zaman satarak, satmasalar bile aile fertlerinin ihtiyaçlarını gidermeyi görünmez el emekleri ile gerçekleştiriyorlar.
Ev içindeki görünmeyen emeği vurguluyorsunuz…
S: Ev kadınları birer sağlıkçı, hasta yakınlarına ve çocuklarına hizmet alımı yapmadan ücretsiz hasta bakımı gerçekleştiriyorlar. Ev kadınları akraba ilişkilerini ve sosyal yaşam ilişkilerini düzenleyerek aile fertlerinin rahat yaşamasını sağlıyorlar. Ev kadınları ailede okuyan çocuklarına her türlü maddi ve manevi desteği vermeye çalışıyorlar. Tüm bu ve benzeri işleri yaparken haksızlıklara uğradıklarının bazen farkına varmıyor ya da kabullenmek durumunda kalıyorlar. Kendilerine biçilen rolü eğitilmiş bir edilgenlik içinde kabul etmiş durumdalar. İçsel olarak kabul etmeseler bile sürekli baba, anne, kardeş, eş, çocuk, vs., birilerine bağımlı yaşama haline dönüştürülmeye çalışılıyorlar.
Siz dernek olarak bununla ilgili neler yaptınız?
S: Canları yanana kadar veya şiddete maruz kalana kadar bütün bunların farkına varmadıklarını, yine kendileri bize gelerek dile getiriyorlar. Bizler de çeşitli toplantılar yaparak bir farkındalık yaratmaya, toplumsal cinsiyet eşitliğinin/eşitsizliğinin ne olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
Bu çalışmalar hangi konuları kapsıyor?
S: Yasalar biz kadınlara ne getiriyor veya götürüyor dile getirmeye çalışıyoruz. Şiddetle nasıl baş edebilirizi hâlâ konuşuyoruz. Karar alma mekanizmalarında daha çok kadının olması için mücadele etmeye devam ediyoruz. Siyasette kadının var olması için, kadın için çalışma koşullarının iyileştirilmesi, istihdamda kadının artması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Her zaman başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz; ama en azından bölgemizde çaba sarf ediyoruz.
İstihdamla ilgili çalışmalarınız var mı?
S: Bizler, Çukurova Kadın Platformunu (ÇKP) oluşturarak Çukurova Belediyesi ile Güzelyalı Toplum Merkezi’nin açılmasına öncülük ettik. Bu merkezde, İngilizce, satranç, diksiyon, cilt bakımı ve güzellik uzmanlığı, anlayarak hızlı okuma, el sanatları, resim, müzik gibi kurslar açılarak 7den 70e herkese hizmet sağlandı. EVKAD , ÇKP, Çukurova Belediyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Çukurova Şubesi ile yerelde ortaklaşılarak “Toplum Önderliği Okulu” projesi gerçekleştirildi.
“ÇADIR DÜKKAN’DA 50 KADIN İSTİHDAM EDİLİYOR”
Bir de Çadır Dükkân var..
S: EVKAD ile Çukurova Belediyesi ortaklaşarak “Kadınlar Çeyiz Sandıklarını Açıkyor” projesini başlattı ve bu proje halen devam ediyor. Bu proje kapsamında adına Çadır Dükkân dediğimiz çadırda 50’ye yakın kadın istihdam ediliyor. Buradaki kadınlar ürünlerini satarak hem kendilerine hem ev ekonomilerine katkının yanı sıra sosyalleşerek, birbirlerine dokunarak hem terapi yapmış oluyorlar hem de bir arada olarak kadın örgütlülüğünün ve dayanışmanın ne demek olduğunu öğreniyorlar. 10 kadar da erkek esnafımız bulunmakta. Biz de kota uygulamasını pozitif ayrımcılık yaparak erkek arkadaşlarımıza uyguladık ve yaşamın her alanında pozitif ayrımcılığın uygulanması gerektiğini ifade etmeye çalıştık.
Başka ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?
S: Aralık 2012de Çukurova İlçesinin ilk bağımsız “Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezini” açtık. EVKAD ve Çukurova Halk Eğitim işbirliği ile 5 yıldır el sanatları kursu ve yıl sonunda el sanatları sergisi açıyoruz. Bu yıl geleneksel serginin yanı sıra, dernek olarak plastik malzemelerden oluşan geri dönüşüm sergisi de açtık. Bunların yanı sıra, sosyal ve kültürel etkinliklerimiz, programlarımız çerçevesinde devam ediyor.
Kadınlar olarak örgütlenmek nasıl bir deneyim? Hayatınızda neler değiştirdi?
S: Bu zor bir soru desek yalan olmaz. Çok güzel duygularla bir araya geliyoruz; ancak ne oluyor ise egolarımız kaprislerimiz zaman zaman ön plana çıkıyor. Bu söylediklerim tüm STKlar için geçerli. Aslında hırsımız aklımızın önüne geçiyor ve yanlış yapıyoruz. Bizim derneğimizin çok şükür böyle bir sorunu yok, hiç kimseye ve hiçbir olaya önyargı ile yaklaşmamaya azami özen gösteriyoruz. Hayatımızda neler değişti dersek, birlikte yaşamayı ve farklılıklarımızı öğrenerek büyüyor ve yol almaya devam ediyoruz. Yaşamlarımıza doğru noktalardan dokunmaya çalışıyoruz. Elbette bu da göreceli bir kavram; ama en azından bunu deniyoruz. Aslında bunu yaşamlarına dokunduğumuzu ifade eden kadınlara sormak gerek. Bir kadın arkadaşımız bizim için bir toplantı esnasındaki konuşmasında şunu ifade etmişti, “EVKAD Derneği ile tanıştıktan sonra hayatta kalmak ile ayakta kalmak arasındaki farkı ve nasıl olduğunu öğrendim.” Bu bizim için inanılmaz güzel bir duygu idi. Örgütlenme hayatımızda yalnız olmadığımıza işaret etmesi en önemlisi diyebiliriz.
*Bu söyleşi, KEİG Bülten’in 14’üncü sayısında (Ağustos 2015) yayınlanmıştır.