Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu tarafından düzenlenen
Türkiye’de Kadın Kooperatifleri toplantısı 2 Ekim’de Ankara Üniversitesi
Ahmet Taner Kışlalı Sanat Evi’nde yapıldı. Kadın örgütlerinden, sivil toplum
ve kamu kurumlarından katılımcıların olduğu toplantıda, Platformun yürüttüğü
araştırma tartışmaya açıldı.
Saat 14.00’da başlayan toplantının ilk oturumunda Serap Güre KEİG Platformu”nu tanıtarak son dönemde yapılan çalışmaları aktardı. Kadın Kooperatifleşmesi: Eğilimler ve İdeal Tipler isimli sunumda Aslı Çoban ve Ayşe Gönüllü, KEİG Platformu kapsamında yürüttükleri araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Kadın kooperatiflerinin mevcut durumunun, konuya kadının sosyo-ekonomik güçlenmesi açısından yaklaşanlar için karışık bir tablo ortaya koyduğu belirtilirken, bu araştırma vesilesiyle kooperatiflerin ve kadınların sorunlarını daha iyi anlayarak anlamlı çözümler üretmenin hedeflendiği belirtildi.
Kadın kooperatiflerinin kadınların sosyo-ekonomik güçlenmesini nasıl sağladığı konusunda farklı görüşler olduğunu belirten Aslı Çoban, araştırmada kadın kooperatiflerinin Türkiye’de bugünkü dinamiklerini gösteren 3 tip üzerinden analiz edildiğini ifade etti. Araştırma kapsamında Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Bursa, Çanakkale, Denizli, Batman, Van, Nevşehir/ Avanos olmak üzere 10 ilde bulunan 21 kooperatifle ilişkide bulunan toplam 89 kişi ile görüşüldüğü belirtildi.
Çoban, kadın kooperatiflerinin hem Türkiye’de hem dünya genelinde yerellik, geleneksellik, kaybolmaya yüz tutmuş değerler, ev işi, el işi ile bağdaştırıldığını belirtti. Ayrıca, kadınların evdeki bakım mesaisi sebebiyle esnek ve evden çalışmayı tercih ettiğini, kooperatiflerde de bu tip çalışmanın görüldüğünü ekledi.
“Kooperatifteki kadınlar bekleme odasında”
Kooperatiflerle ilgili kadınların neler hissettiğini yapılan görüşmelere dayanarak aktaran Ayşe Gönüllü ise, kadınların kooperatifteki çalışmayı iş olarak görmediğini, aylık gelirin bazen çok düşük olduğunu, bu sebeple kadınların sigorta gibi bir beklentisinin olmadığını ifade etti. Kadınların, kooperatifte yapılan işlerin bir gün düzeleceğine ve o zaman daha iyi gelir elde edeceğine olan inancı sürekli taşıdığını ama durumun çoğunlukla değişmediğini belirten Gönüllü, bu sebeple kooperatifleri “bekleme odası”na benzettiklerini ifade etti.
Çoban ve Gönüllü, bazı kooperatiflerdeki kadınların akrabalık ve komşuluk ilişkileri dolayısıyla buranın özel alan olarak kalmaya devam ettiğini, kadınların buraya çok bağlandığını, birbirlerine küsebildiklerini, ama işbölümü anlamında kurumsal çözümler üretilmediğini aktardı.
Kadınlar “evden çıktı”, peki sonra?
Gönüllü, kooperatiflerdeki kadın profilini daha çok çocuk/hasta/yaşlı bakım yükümlülüğü fazla kalmamış, orta yaşlı ve emekli kadınların oluşturduğunu ve bu kadınların zaten evden çıkmış ya da çıkmaya hazır kadınlar olduğunu aktardı. Ayrıca, kooperatiflerin karma olmaması ve politik yerler olarak algılanmaması sebebiyle “kadınlara uygun” yerler olarak görüldüğü, bu sebeple kadınların erkeklerden gitmeme yönünde baskı görmediğini de aktardı.
Kooperatifler konusunda “evden çıkma” söyleminin bir kalkınma söylemi olarak yayıldığını ve bunu kadınların da benimsediğini ifade eden Çoban, bir sonraki adımın düşünülmediğini, bunun yeterli görüldüğünü, dolayısıyla bu durumun kadınlar olarak güvenceli iyi koşullarda bir işte çalışma beklentimizi sınırladığını belirtti.
Kooperatif alanına feminist eleştiri getirmek
Yaklaşık 60 katılımcının yer aldığı toplantının son bölümünde ise araştırmanın sonuçlarına dair tartışma yürütüldü. Katılımcıların soru ve yorumlarıyla katkıda bulunduğu bu bölümde öne çıkan tartışma konularını kadın kooperatiflerinin yaşadığı sorunlar oluşturdu. Türkiye’deki kooperatif sistemi içinde çalışanların sigortalanmasının zor olduğu, çünkü farklı bakanlıklara bağlı olunduğu belirtildi. Ayrıca, kendisine kadın örgütü diyen kurumların da kadın emeğini bu anlamda sömürebildiği, bu sebeple alana feminist bir eleştiri getirmenin önemli olduğu vurgulandı.
Kooperatiflerde kadınların yoğun, uzun saatler, düşük ücretlerle çalıştığını, kurumsallaşmamış iş ilişkilerinin içinde mobbing tehlikesi altında bulunduğunu belirten araştırmacılar, KEİG Platformu’nun alanla ilgili çalışmaya devam edeceğini aktardı. Kadın örgütlerinden katılımcılar ise, kooperatiflerin kadınların evden çıkması, gelir elde etmesi ve kadın dayanışmasını örmesi açısından önemli alanlar olduğunu, bu sebeple bu oluşumlar konusunda politika üretmeye devam etmenin önemli olduğunu vurguladı.